10 Mart 2018 Cumartesi

O.ALABASTER: “AN MESELESİ”: SAVAŞLA YOĞRULAN HİZBULLAH, İSRAİL’LE BİR SONRAKİ SAVAŞA HEVESLİ





Olivia Alabaster (Middle East Eye haber editörü ve yazar; daha evvel Lübnan’daki the Daily Star gazetesi dış haberler editörüydü)
Middle East Eye, 9.3.2018

Tercüme: Zahide Tuba Kor

NOT: Lütfen kaynak göstermeden tercümenin bir kısmını veya tamamını kullanmayınız, alıntılamayınız, yayınlamayınız.

Marun er-Ras, Lübnan 
(…)
İsminin açıklanmasını istemeyen bir Hizbullah tugay komutanı ve Lübnan’ın güneyindeki bir ilçenin yerel yetkilisi dedi ki, birçok baskının bir araya gelmesiyle “savaşın eli kulağında; İsraillilerle tekrar karşı karşıya geleceğimiz kesin. Savaş sadece an meselesi”.
35 yıl sonra ilk kez şubat ayı başında Suriye’deki İran askeri mevzilerini bombaladıktan sonra geri dönen bir İsrail uçağı düşürüldü.
Tugay komutanı “Uçak düşürüldükten sonra farklı bir döneme girdik” dedi ve ekledi: “Ayrıca Rusların Suriyelilere verip de Hizbullah’a gitmeyen hiçbir şey yok. Dolayısıyla artık Hizbullah uçakları da vurabiliyor. Bu olayı İsrailliler büyük bir kayıp ve ağır bir darbe olarak algıladılar.”
(…)
“Hizbullah olarak Suriye’de 1500-2000 kadar ‘şehit’ vermiş olsak da şu an savaş tecrübesi, silah temini ve savaşçı devşirme kapasitemiz bakımından çok daha güçlüyüz… Lübnan’daki envanterimizde artık uçaksavar da var” diyerek sözlerine devam etti.
Peki ama herhangi bir çatışma nasıl çıkar?
Geçmişte Lübnan askeri istihbaratında görev yapmış ve ayrıca Lübnan’ın eski Washington askeri ataşesi olan General Mouawad Tannous’a göre, İsrail ile Lübnan arasındaki yeni çatışma Suriye’de başlayacak.
Tannous şunları anlattı: “İsraillilerin Ruslardan” İranlıların askeri mevzilerini İsrail sınırından 60 km öteye çekmesini “defaatle istediğini biliyorum.” (Bu mevzilerden birçoğunun şubat ayında uçağı düşürülmeden hemen önce İsrail tarafından imha edildiğine inanılıyor.) “Başlangıçta Rusların İsraillilere ‘Bunun için çaba sarf edeceğiz’ dediklerini biliyorum. Ama şu an herhangi bir şey yapabileceklerini zannetmiyorum. Bence [Ruslar] hiçbir şey yapamazlar.”
Ama eğer ki İsrail Suriye’deki İran mevzilerini bir kez daha hedef alırsa bu durum, Tannous’a göre, Hizbullah’ı müdahil olmaya sevk edebilir.
“Diyelim ki Hizbullah, füzeleriyle düşürebileceği bir uçak olduğunu düşündü. Bu durumda İsrail’in mukabelesi acımasızca olacak ve sivil tesisler de dahil Lübnan altyapısını hedef alacaktır. Çünkü İsrailliler, Hizbullah eşittir Lübnan diye düşünüp aralarında fark görmüyorlar. Lübnan savunma bakanlığını, cumhurbaşkanlığı sarayını, elektriği, telefonları ve merkez bankasını vuracaklarını söyleyebilirim. İsraillilerin planı bu; çünkü gizli kanallardan defalarca bu mesajı bize ilettiler.”

Netanyahu aleyhine yürütülen soruşturmalar
Bölgesel siyasi gerilimin yanısıra yeni bir çatışmanın patlak vermesi için başka bir dizi katalizör de devrede: İsrail ve Lübnan arasında Akdeniz’in derin sularındaki petrol rezervlerini tekellerine alma arzusuyla yaşanan deniz sınırı ihtilafı, İsrail’in sınıra duvar inşa etmesi üzerinden yaşanan anlaşmazlık ve neredeyse her gün Lübnan hava sahasını ihlal etmesi.
Ayrıca dört yolsuzluk soruşturmasıyla kuşatılmış gibi görülen İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ülkesi içinde iyice baskı altında. Acaba dikkatleri dağıtmak için yeni bir çatışma elzem hale gelebilir mi?
İşte bu noktada hem Hizbullah’ın tugay komutanı hem de Lübnanlı emekli general hemfikir. (…)

Yükselen söylem
İsrail hükümeti ve askeri yetkililer Lübnan’a ve Hizbullah’a tehditler savurmaya meyyal. Acaba bu salt bir psikolojik harekât mı, yoksa tehditler gerçek mi?
Ekim ayında İsrail Eğitim Bakanı Naftali Bennett, Hizbullah’la bir sonraki savaşlarında hedef olarak Lübnan devletinin kurumlarını ayırmayacaklarını belirtti. Haaretz’in yaptığı bir alıntıda Bennett şöyle diyordu: “Eğer ki Hizbullah Lübnan hükümetinin bir parçasıysa ve toprakları üzerinde binlerce füzeye ev sahipliği yapıyorsa bu durumda Lübnan oyunun bir parçasıdır. Altyapısı, uluslararası havalimanı ve hükümet binaları, hepsi oyunun içinde. Hedef olmayı istemiyorsanız (…) Hizbullah denen şeyi dağıtın gitsin.”
UNIFIL sözcüsü Andrea Tenenti ise söylem savaşı kızışsa da bunun sadece kelimelerden ibaret olduğuna inanıyor: “Bence şu an söylemler kızışıyor ama söylem ile gerçeklik arasında büyük bir fark var. Çünkü sahada taraflarla konuştuğunuzda kimsenin statükoyu değiştirmek istemediğini görüyorsunuz”.
(…)

İran nüfuzu
Tannous’a göre “bütün oyunu kazanan” İran.
(…)
[Z.T.K. 1976’da Lübnan topraklarına girip 29 yıl kalan] Suriyeli işgalcileri eleştirdiği için, dönemin Lübnan fiilî valisi konumundaki Suriyeli General Gazi Kenan tarafından dolaylı şekilde erken emekli olmaya zorlanan Tannousi, ülkesinin İran kisvesi altında yeni bir dış işgale uğramasından rahatsız. [Z.T.K. Gazi Kenan, 19 yıl boyunca Şam’ın Lübnan’daki askeri istihbarat şefi olarak görev yapmış ve en son Suriye’de içişleri bakanıyken -Lübnan’da yaşanan Refik Hariri suikastı nedeniyle Şam yönetiminin hedef tahtasına oturtulması üzerine- güya intihar eden tümgeneraldir. Bir zamanlar Lübnan’dan sorumlu en etkili isimdi.]
Diyor ki, bir zamanlar “İranlıların buralarda olacağı söylense asla ve kata inanamazdım. Bir kere onlar Arap değiller. Ayrıca sınır komşumuz da değiller. Sünniliğe karşı Şiilik oyunun oynadılar. Bunun Lübnan’da yaşanacağını aklımdan bile geçiremezdim.”
Hizbullah’ın tugay komutanına göre İran’ın desteği kutlanması gereken bir şey. “Hizbullah geçmişteki gibi küçük ve yerel bir milis grubu değil, artık uluslararası bir örgüt. Bahreyn, Irak, Yemen, kısaca her yerde.”
(…)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder