4 Eylül 2017 Pazartesi

R.COSTA & P.RUCKER: WASHINGTON'DA ASKERLER GÜÇLERİNİ KONSOLİDE EDİYOR



TRUMP YÖNETİMİNDE ASKERİ LİDERLER GÜÇLERİNİ KONSOLİDE EDİYOR

Robert Costa (Washington Post iç siyaset muhabiri) & Philip Rucker (Washington Post’un Beyaz Saray büro şefi)
Washington Post, 22.8.2017

Tercüme: Zahide Tuba Kor

Üst düzey askeri yetkililer; Beyaz Saray koridorlarındaki tartışmaları ardı ardına kazanarak, kamuoyu önünde Başkan’la aykırı düşerek ve hatta onun en tartışmalı politikalarından birinin hayata geçirilmesine ayak direterek Donald Trump’ın başkanlığında Amerikan siyasi hayatının her köşesinde hazır ve nazır hale geldiler.
Düzene ve küresel normlara itimat eden bu askeri liderler, dengesiz bir başkana danışmanlık yaptıklarından yürütme erkinde güçlerini sürekli konsolide ediyorlar. Her iki siyasi partiden de müesses nizamın bazı adamları, askerleri çalkantı döneminde ulusun hamileri olarak görüyorlar.
Trump’ın kadroları emekli ve muvazzaf generallerle doldurması, nesillerdir sivil liderleri askeriyeden ayrıştırıp onun üstünde bir konuma yerleştiren bir ülkede bu teamülden çarpıcı bir uzaklaşmaya işaret ediyor.
Yedi yönetime hizmet etmiş eski CIA şeflerinden John E. McLaughlin, “Modern başkanlık tarihinde ilk kez üniformalılar, Başkan üzerinde bu denli etki kuruyorlar. Şu an onlar olağanüstü bir rol oynuyorlar” diyor.
(...)
Bu arada Beyaz Saray’daki generaller, Trump’ın etkileşimlerini/ilişkilerini saat saat çekip çeviriyor ve yapılması gerekenleri kulağına fısıldıyorlar; bu fısıltılar, tıpkı bu hafta Afganistan’da Amerikan askeri operasyonlarını genişletme kararında olduğu gibi, sık sık politikaya dönüşüyor.
Trump’ın halkasının merkezinde, sahada komutan olarak bilfiil tecrübe kazanmış deneyimli üç general bulunuyor: Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü John F. Kelly, Savunma Bakanı Jim Mattis ve Milli Güvenlik Müsteşarı H.R. McMaster. Bu üç general, Başkan’la şahsi ilişkilerini dikkatlice örerek onun güvenini kazanıyorlar.
Başkan Trump’ı kıyasıya eleştirenler, askerlerin bu yükselişini, Beyaz Saray’ın günlük kaosu içinde sakinleştirici bir güç olarak görerek hoş karşılıyorlar.
(…)
Bill Clinton’ın başkanlığı sırasında savunma bakanlığını yürüten William S. Cohen, Trump “yönetime hiçbir tecrübesi olmadan geldi ve tutarlı bir stratejik felsefesi yok. Yönetim içinde bir savaş var ve bu hala çözülebilmiş değil… Askeriye, yönetime biraz olsun tutarlılık ve disiplin katmaya çalışıyor” diyor.
(…)
Ancak Sağ kanattan mesela bazı Trump destekçileri, asker ve sivil liderlik arasındaki çizginin bulanıklaşmasından endişeliler; tıpkı uygulanacak politikalar konusunda birçok asker kökenliyle çatışmış olan ve kısa süre evvel görevini bırakmak zorunda kalan Trump’ın eski Beyaz Saray Baş Stratejisti Stephen K. Bannon’ın yönetimindeki muhafazakâr web sitesi Breitbart News’in son dönemdeki manşetlerinde görüleceği gibi…
(…)
Yorumcu ve Trump’ın müttefiki Ann Coulter, pazartesi günü şöyle bir twit attı: “Askeri-endüstriyel kompleks kazanıyor.”
(…) Liberal bir web sitesi olan ThinkProgress (…) bu ay “Askerler Trump yönetimini devralıyor” manşeti attı.
(…)
Eski CIA şefi McLaughlin dedi ki “Trump bir ölçüde [evcilik oyunu gibi] başkan[cılık] oynuyor ve zannedersem bir grup savaşçıya komuta edebilme fikri onun için oldukça tatmin edici.”
(…)
Trump yönetiminin üst düzeyinde hizmet eden askerler sadece Kelly, Mattis ve McMaster da değil. CIA Şefi Mike Pompeo, Adalet Bakanı Jeff Sessions, Enerji Bakanı Rick Perry ve İçişleri Bakanı Ryan Zinke de ordunun çeşitli birimlerinde görev yapmış kişiler. Ayrıca Trump son dönemde eski ordu komutanı Mark S. Inch’i Federal Hapishaneler Bürosunun başına getirdi.
Diğer müttefikleriyle birlikte Kelly, Mattis ve McMaster üçlüsünün kendilerine biçtikleri rol, sadece Trump’ın emirlerini uygulamak değil, aynı zamanda felaketvari sonuçlar doğurmasından korktukları adımlardan da Başkan’ı uzaklaştırmak.
(…)
Yasama organının Demokrat Partili üyeleri, Trump’ı neredeyse her konuda eleştirmekte gayet süratliler; ancak konu, geleneksel olarak siyasi makamlarda askerlerin baskın olmalarına geldiğinde eleştiriden geri duruyorlar.
Hawaii Senatörü Brian Schatz, verdiği bir mülakatta “(…) onlar oradalar çünkü düşünceliler, hukuka riayet ediyorlar ve rasyoneller” diyor. (…)
Bu duruşu, Trump’ın fikirlerinden ve huyundan endişe duyan müesses nizamdan birçok Cumhuriyetçi de paylaşıyor. (…)
Başkana yakın olan kişiler, her ne kadar Trump çoğunlukla askeriyenin öğütlerini tutsa da yeni problemler belirdiği takdirde generallerine kolayca sırtını dönebilir, diyorlar. Trump’ı da “ruhen askerlerle olan, ancak daha ziyade işadamı güdüsüyle hareket eden bir başkan” olarak niteliyorlar. (…)
Ayrıca Trump’ın Milli Güvenlik Müsteşarı McMaster’la ilişkileri de aylardır gergin; kısmen bu, ikilinin iş tutma biçimindeki farklılıktan kaynaklanıyor. McMaster’ın Milli Güvenlik Konseyi’nde sistemli ve –üst düzeydeki diğer iki generalle– uzlaşma arayışlı politika üretme sürecine Başkan Trump’ın sabrı giderek azalıyor.
Adının belirtilmesini istemeyen üst düzey bir Beyaz Saray yetkilisi, “Başkan’ın McMaster’la gerginliklerine bakarsanız, önümüzdeki altı ay içinde Afganistan’da şartlar iyileşmezse onlardan nasıl uzaklaşabileceğini görebilirsiniz. Trump generallere açık çek vermiş değil” diyerek içtenlikle durumu değerlendirdi.
Bunun bir örneği, milli güvenlik müsteşarlığı görevinde sadece 24 gün kalabilen emekli Korgeneral Michael Flynn. Trump, onu, başkanlığı kazanıp henüz yemin etmediği iki aylık geçiş sürecinde Rus büyükelçisiyle temasları konusunda Başkan Yardımcısı Pence’e doğruyu söylemediği iddiası üzerine şubat ayında görevinden almıştı.

(…)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder