11 Haziran 2017 Pazar

Z.MAZEL: TRUMP'IN ORTADOĞU’DAKİ SORUMLULUKLARI NELER?



ORTADOĞU’DAKİ YENİ ŞERİFİN SORUMLULUKLARI NELER?

Zvi Mazel (Kudüs Halkla İlişkiler Merkezi üyesi ve İsrail’in eski Mısır, Romanya ve İsveç büyükelçisi)
Jarusalem Post, 4.6.2017

Tercüme: Zahide Tuba Kor

Başkan Donald Trump, ABD dışında ilk atılımı için Suudi Arabistan’ı tercih ederek Amerikan politikasında tamamen bir terse dönüş olduğunu netleştirmek istedi. Dikkatlice hazırlanan konuşmasında düşmanları belirlemiş oldu: sözde İslam Devleti, el-Kaide, Hizbullah ve HAMAS gibi radikal İslamcı örgütler, Esed ile onun patronu -bölgede hegemonya kurmak için Sünni rejimleri devirmeye çalışan- İran.
Trump (…) Rusya’dan bahsetmekten kaçındı.
Nitekim Rusya’yla bir mutabakata varmadan Suriye krizi çözülemez.
(…)
Trump, Riyad konuşmasında Amerikan yardımını artırma sözü verdi. Ama Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerini seçip onlarla dehşet verici büyüklükte silahlanma anlaşmaları yaparak, İslamcı terörle savaşmanın Müslüman ülkelerin sorumluluğunda olduğunu açıkça belirtti.
Terörizm kökünden temizlenene kadar terörün finansmanı kesilmeli, aşırıcılar camilerden ve cemaatlerden uzaklaştırılmalı.
Aslında Trump, İran’a karşı -İsrail’in geride ihtiyatlı duruşuyla- Mısır, Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri, Ürdün ve Fas’tan müteşekkil eski pragmatik Sünni ittifakı yeniden canlandırdı. (…)
Yine Riyad’da terörizmin ardındaki radikal ideolojilerle mücadele amaçlı bir uluslararası merkez kurulmasını taahhüt etti. ABD ve Suudi Arabistan öncülüğünde ikinci bir merkez de terörün finansmanı sorununu çözmekle görevlendirilecek. (…)
(…)
Trump’ın vizyonunun hayata geçirilebilmesi için Suudi Arabistan ve -Mısır’daki Ezher de dâhil- diğer Arap ülkelerindeki yükseköğretim kurumları, şeriatın yanısıra hadis ve siyer gibi sözlü geleneğin öğretilerini tamamen değiştirmek zorunda kalacak; zira bu öğretiler, cihatçı İslami örgütlerin ortaya çıkmasının ve faaliyetlerinin teolojik temelini teşkil ediyor.
Bu ülkeler, İslam’ın diğer bütün inançlardan üstünlüğünü kabul eden ve Batı’ya karşı kışkırtan Müslüman Kardeşleri ve dünyanın dört bir yanındaki binlerce camiyi finanse etmeyi durdurmak zorunda kalacaklar. Yine Körfez ülkelerindeki bireylerin radikal örgütlere gizlice para yollayamaz hale gelmesini de sağlamak zorundalar.
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’nin İslam içindeki aşırı eğilimlerin icabına bakması için Ezher Üniversitesi’ne çoktandır baskı yaptığını, ama şimdiye kadar bu çabanın sonuçsuz kaldığını da not edelim. Peki, Trump çok daha başarılı olabilir mi? Pek muhtemel görünmüyor. Arap ülkeleri terör örgütleriyle çok daha etkin bir şekilde mücadele edeceklerdir; ama dinlerinin prensiplerine dokunmakta isteksiz olacaklardır.
Bugün Suriye, hem en yakıcı ve acil hem de en değişken mesele. Amerikan müdahalesi uluslararası bir krize yol açabilir. Şimdiye kadar sahaya iyice yerleşen Rusya ve Türkiye’nin hedefleri Washington ve Riyad’ınkinden çok farklı.
İran’ın Suriye’yi terk etmeye ve bölgedeki yıkıcı faaliyetlerine son vermeye nasıl zorlanacağı da çetin bir mesele. (…)
(…)
Sözde İslam Devleti’nin başkenti Rakka’nın düşmesiyle birlikte Rusya’nın yanısıra İran ve Türkiye’yle ciddi çatışmalar yaşanabilir; herkes önümüzdeki müzakere sürecini göz önüne alarak sahada mevcudiyetlerini sağlama almaya çalışıyor.
(…)
Mısır’a gelince, Cumhurbaşkanı Sisi ülkesindeki İslamcı terörle mücadele için açık açık Trump’tan yardım istedi; ancak Kahire’nin Rusya’yla siyasi, askeri ve iktisadi ilişkilerini geliştirmesi -ki şimdilerde Moskova, Mısır’da nükleer bir tesis kurulmasına yardım ediyor- Amerikan askeri faaliyetlerine engel olabilir.

Rusya ve ABD şimdiye kadar açık bir çatışmaya girmemeyi başardı; ancak bir kapışma ufukta görünüyor. Trump, İran’ın Suriye’den çıkmasını ve Esed’in devrilmesini istiyor ve Sünni dünya da onu destekliyor. Acaba bu noktada Rusya geri adım atacak mı, yoksa bir bedel ödemeyi göze mi alacak? Ukrayna ve Kırım nedeniyle yaptırımlar gibi? Trump askeri bir çatışmayı önlemek için gerçekten son derece dikkatli adımlar atmak zorunda kalacak. Gerilimi tırmandırma politikası denemesi başkanlığının gidişatını da belirleyecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder