24 Haziran 2017 Cumartesi

Z.BAR'EL: SUUD'UN YENİ VELİAHT PRENSİ İSRAİL VE ABD İÇİN İYİ HABER



MUHAMMED BİN SELMAN’IN SUUDİ ARABİSTAN’IN YENİ VELİAHT PRENSİ OLMASI İSRAİL VE ABD İÇİN İYİ HABER

Zvi Bar’el (Ortadoğu uzmanı Ha’aretz gazetesi yazarı ve yayın kurulu üyesi; Kudüs İbrani Üniversitesi Truman Enstitüsü ve İran Araştırmaları Merkezi araştırmacısı; Sapir Akademisi öğretim üyesi)
Haaretz, 21.6.2017

Tercüme: Zahide Tuba Kor

(…)
Şimdiye kadar İran karşıtı sıkı duruşuyla önemli bir ortağa dönüşen Muhammed bin Selman’ın birinci veliaht prensliğe getirilmesi, İsrail ve ABD için iyi bir haber. Bu ortaklık, sadece İran’la mücadeleyle de sınırlı değil. Bin Selman, bölgede Rus nüfuzunu engellemek, Suriye’de Beşşar Esed rejimini devirmek ve IŞİD başta olmak üzere, Müslüman Kardeşler’den Hizbullah’a kadar diğer radikal örgütlere karşı kararlı bir şekilde hareket etmek gerektiği konusunda ABD’yle mutabık. Son iki yıldır birçok Arap internet sitesi, bin Selman’ın üst düzey İsrailli yetkililerle bir araya geldiğini haber yaptı.
Bu haberlere göre, sözkonusu toplantılardan biri 2015’te [Z.T.K. İsrail’in Kızıldeniz kıyısındaki şehri] Eilat’ta, diğeri bu yılın Mart ayında Ürdün’deki Arap zirvesinin akabinde yapıldı. Ayrıca Ürdün, Suudi Arabistan ve ABD’nin eşgüdüm içinde çalıştığı ortak harekât odasında Suudi ve İsrailli yetkililer arasında düzenli toplantılar tertip ediliyor. Henüz tam bilinmeyen şey, Amerikan Başkanı Donald Trump’ın planı çerçevesinde, bin Selman’ın İsrail ile Filistinliler arasında barış sürecini ilerletmeyi ne ölçüde istekli olabileceği ve İsrail ile Suud arasındaki ilişkilerden vazgeçip vazgeçmeyeceği.
Müctehid adıyla bilinen Suudi blogcu, bu haftaki twitlerinde Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile Abu Dabi Veliahtı Muhammed bin Zayid el-Nahyan’ın Katar’da darbe tertiplediklerine dair “gizli bir plan”ı ifşa etti.
Attığı twitlerin çoğunun doğruluğu bugüne kadar defalarca ispatlanan ve Suud kraliyet ailesi içindeki fısıltılara dayandığı aşikâr olan Müctehid, iki veliahtın -BAE askeri birlikleriyle birlikte- (Irak’ta yaptıklarıyla adı kötüye çıkmış) Blackwater şirketine çalışan paralı askerleri, yönetimi ele geçirmek maksadıyla Katar’a yollamaya niyetlendiğini yazdı. Ardından yönetimdeki es-Sani ailesinden kendilerine sadık bir ismi yeni Katar emiri olarak atayacaklar. Böylelikle bu ikili, Müctehid’e göre, krizde tansiyonu düşürüp Katar’ı Suudi Arabistan’ın irade ve isteğine boyun eğdirmeyi planlıyor. Bu twitlere göre, sözkonusu planı dolaylı şekilde baltalamak için bastıran ABD oldu.
Bu bilgi teyit edilmemiş olup twitlerin somut olgulara dayanıp dayanmadığı net değil. Ama kesin olan, iki genç varis arasındaki ilişkilerin derinliği; öyle ki bu ilişki, omuzlarına yüklenen küresel misyondan –veya en azından Arap misyonundan- özgüvenle emin olan ve Ortadoğu’yu idare etmeye sadece ve sadece kendilerinin uygun olduğuna inanan bir genç ekseni oluşturdu.
Bu, 37 yaşındaki Katar Emiri Tamim bin Hamad es-Sani’nin da aralarında olduğu bir genç kuşağı. Ve bu nesil, Fas, Ürdün ve Suriye’deki genç lider kuşağından çok daha sonra Körfez ülkelerine geldi.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfetah es-Sisi ve Ürdün Kralı Abdullah gibi Arap liderler, daha evvel Suudi dış ilişkilerinin kırbacını üzerlerinde hissettiler. Her ikisi de “davranış”larından dolayı kırbacı yiyerek cezalandırıldı. Riyad, Kahire’nin Suriye meselesine ilişkin Rus önerisine destek vermesi ve Kızıldeniz’deki Sanafir ve Tiran adalarını iade etme teklifinden cayması üzerine altı ay evvel Mısır’a petrol akışını kesti. Yine Amman yönetimi Körfez birliklerinin Suriye rejim kuvvetlerine karşı kendi [Ürdün] toprakları üzerinden operasyon yürütmesine izin vermediği için kısa süre evveline kadar Suudi Arabistan, Ürdün’e yardımlarını askıya aldı.
Ama tabii ki en ağır darbeyi hisseden, karadan ve havadan ablukayı ekonomik ambargoya dönüştüren Körfez ülkeleri, Mısır, Yemen ve Ürdün tarafından istenmeyen ülke ilan edilen Katar oldu.
Yeni veliaht prens, -babasının resmen kafa sallamasından başka hiçbir şeye gerek olmayan- bütün bu kararların ardındaki ana fail.
Şimdiye kadar muhalefetsiz ve Biat Konseyi’nin ezici desteğiyle kabul edilen bu atamanın Kraliyet’te herhangi bir sarsıntıya yol açması beklenmiyor.
Potansiyel muhalifler kralın huzuruna çoktan “sohbet etmek” için çağrıldı. Yeni içişleri bakanı Abdülaziz bin Suud bin Nayif de yine sadece 34 yaşında bir genç olup Muhammed bin Selman’a son derece yakın. Bundan sonra yurtiçinde terörle mücadeleyi yürütme görevi onun. Yine o, yönetimi devirme girişimlerini bastırmakta veliaht prensin müttefiki olacak.

Yeni veliaht, bu değişimden evvel tebaasını memnun etmek için Ramazan Bayramı’nı bir hafta daha uzatma kararı aldı. Yine daha evvel memurlardan ve askerlerden kesilmiş olan ikramiye ve maaşları geri getirdi. Maaş artırma, Suudi Kraliyeti’nde sükûneti sürdürmenin eskiden kalma bir yöntemidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder