11 Haziran 2017 Pazar

KATEHON: SUUD, İRAN’A KARŞI VEKÂLET SAVAŞI BAŞLATIYOR




SUUDİ ARABİSTAN İRAN’A KARŞI BİR VEKÂLET SAVAŞI BAŞLATIYOR
Katehon, 25.5.2017

Tercüme: Zahide Tuba Kor

Amerikan Başkanı Donald Trump, Ortadoğu turu sırasında bölgedeki terörün temel kaynağı ve faili olarak defalarca İran’dan bahsederken gerçek şeytan “İslam Devleti”ne çok daha az vurgu yaptı.
(…)

Gerçek ise tam aksi
İran terör saldırılarının hedefi. Suudi Arabistan, yeni Amerikan başkanından tam destek aldıktan sonra, İran topraklarındaki çeşitli isyancı ve terör örgütlerine destek vererek ülkeyi içeriden patlatmak için Tahran’a karşı geniş çaplı bir vekâlet savaşı başlatıyor.
Bu süreç Trump’ın Suudi Arabistan ziyaretinden çok önce başladı. Ancak askeri anlaşmaları imzaladıktan ve Trump’ın (baş hedefi İran olacak) bir “Arap NATO”su kurulmasında Riyad’a yardım sözü vermesinden sonra Suudilerin bunu resmen devreye sokmaya karar verdikleri aşikâr.
2 Mayıs’ta İkinci veliaht Prens ve Savunma Bakanı Muhammed bin Selman, iki ülke arasında uzlaşma ihtimalini reddederek, İran’ın kendi içinde “gerçek bir savaş” başlatma tehdidini açık açık savurmuştu. İran’da faaliyet gösteren çeşitli isyancı gruplar ile Riyad’ın menfaatleri birbiriyle örtüşüyor.

İran Kürdistan’ı
Ocak ayında Suudiler özerk bir bölge olan Irak Kürdistan’ında konsolosluk açtılar ve nisan ayı sonunda Komala Partisi (İran Kürdistan Devrimci Emekçiler Toplumu), İran güvenlik güçlerine karşı savaşı yeniden başlatacağını ilan etti. Komala Partisi’nin üsleri ve eğitim kampları, Suudi özel servislerinin faaliyetlerini giderek arttırdığı İran Kürdistan’ı içinde.
Bir süre evvel İran’ın Batı Azerbaycan, Kürdistan ve Kermanşah eyaletlerinde orduya bağlı askeri konvoylara saldırmaya ve güvenlik güçleriyle çatışmaya başlayan İran Kürdistan Demokratik Partisi de orada üslenmiş durumda. Daha evvel bu grubun aktif savaş yürütecek İran içinde ciddi herhangi bir gücü ve araçları yoktu. Bu gücün ve araçların bir anda nereden geldiğini tahmin etmek hiç de zor değil.

Arap bölgesi olan Huzistan
İran’ın [Irak’la] sınır bölgesinde yer alan Arapların yaşadığı petrol zengini Huzistan eyaletinde ayrılıkçı duygular hep güçlü olageldi. Ancak daha evvel silahlı çatışmalar ve terör saldırıları çok nadirdi. Hatta geçtiğimiz iki yıl da görece sakindi. [Z.T.K. Saddam Hüseyin İran’la rekabetinde hep bu eyaletin Arap halkını rejime karşı kışkırtıp kullanmıştı. İran-Irak Savaş’ına girerken temel hedeflerinden biri Basra Körfezi kıyısındaki doğal kaynak zengini bu bölgeyi kendi topraklarına katmaktı. Bu eyaletin diğer bir önemi, İran’ın kara, demir ve deniz yollarının tamamının kesişim noktasında yer alması].
Ancak yerel ayrılıkçı Ahvaz Kurtuluş Ordusu (Ahvaz, Huzistan’ın eski adıdır) silahlarını yeniden ele aldı. 15 Mayıs’ta militanlar bir polis karakoluna saldırdı ve 4 polisi öldürdü veya yaraladı. Ayrıca örgütün liderliği, Ahvaz’dan Tahran’a kadar birçok yerde saldırılar düzenleyeceklerini ilan etti.
İslam Devleti’nin komşu Irak’ın Diyala vilayetinde etkin hale gelmesiyle birlikte İran güvenlik yapılanmasının durumu daha da karmaşıklaştı.

Sistan ve Belucistan
Sistan ve Belucistan eyaletlerinde Sünni İslamcı örgüt Ceyşü’l-Adl (Adalet Ordusu) var. Bu örgüt de son dönemde taktiklerini önemli ölçüde değiştirdi ve savaş yürütecek kadar ilerledi.
Nisan ayı sonunda örgüt militanları bir İran sınır karakoluna saldırdı. Çatışma sırasında 10 sınır muhafızını öldürmeyi başardılar. Daha evvel hiç bu türden bir kalkışmaya cüret edememişti. Bu, daha ziyade İran’a karşı bir terör savaşı ilanı. İslam Devleti ile Ceyşü’l-İslam’ın temasta olduklarına ve şu an eşgüdüm içinde hareket ettiklerine dair kanıtlar var. Suudi özel birlikleri böyle bir elverişli anı kaçırmayacaklardır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder