11 Haziran 2017 Pazar

A.S.AHMED: SIZDIRILAN E-POSTALAR KATAR KRİZİ’NİN ARKA PLANINI AÇIKLIYOR


SIZDIRILAN E-POSTALAR KATAR KRİZİ’NİN ARKA PLANINI BAKIN NASIL AÇIKLIYOR?

Akbar Shahid Ahmed (Huffington Post dış politika muhabiri)
Huffington Post, 9.6.2017

Tercüme: Zahide Tuba Kor

Yeni Amerikan Başkanı’ndan rahatsızlık duyan resmî Washington, gözde büyükelçisiyle [Z.T.K. BAE’nin Washington Büyükelçisi Yusuf el-Uteybe’yi kastediyor] tamamen bağlantılı olan Ortadoğu krizinde şu an hasar kontrolü için didiniyor.
Başkan Trump, Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ve daha birçok yetkili; aralarında Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan ve Mısır’ın olduğu Amerikan müttefiki bir grup ülkeyi ABD’yle farklı bir şekilde saf tutan, bölgedeki en büyük Amerikan üssüne ev sahipliği yapan komşuları Katar’la ilişkilerini düzeltmeleri için iknaya çalışıyor.
Ortadoğu ülkeleri, geçtiğimiz pazar gecesi [4 Haziran] birbiri ardına Katar’la tüm ilişkileri kestiklerini ilan ederek ve hatta fiilen bu küçücük ülkeyi muhasara altına alarak Washington’ı şok ettiler. Amerikan Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün salı günü gazetecilere yaptığı açıklamaya göre, BAE, bu adımı resmen kamuoyuna ilan etmeden hemen evvel Amerikan hükümetini konuyla ilgili haberdar etmekle yetindi
Bu arada, Washington’daki en güçlü ve etkili diplomat olduğu ve ABD’de Katar karşıtı kampanyanın öncüsü olduğu iddia edilen BAE Büyükelçisi Uteybe, ortalarda görünmeyip göze batmamaya çalıştı.
(…) Uteybe, uzunca bir süredir etkili bir diplomat.
(…) Trump’ın Katar konusunda niçin zikzaklar çizdiğini (…) perşembe günü MSNBC ortaya koydu. Trump’a yakın bir kaynak, program sunucusu Brian Williams’a, Katar’ın Amerikan birliklerine ev sahipliği yaptığını Başkan’ın bilmeyebileceğini söyledi.
Şimdi ise Amerikan yönetimi bir uzlaşmaya varmışa benziyor: Katar, teröristleri finanse edenlere ve vatandaşlarının militan örgütlerle bağlantılarına müsamaha göstermekten vazgeçip bunların sert bir şekilde üzerlerine gitmek zorunda; ama İslam Devleti terör örgütü, İran ve diğer düşmanlara karşı hayati olan Amerikan stratejisi çerçevesinde kesinkes Amerikan yörüngesi içinde kalmalı.
Öyle görünüyor ki BAE, Suud ve şürekası, Trump’ı kafaya alacakları varsayımına dayalı büyük bir kumar oynadılar ve –her ne kadar Katar’dan Müslüman Kardeşler, İran, sivil toplum aktivistleri ve Ortadoğu’daki diğer güçlerle ilişkilerinde birtakım tavizler koparabilseler dahi– çok büyük ölçüde kaybettiler.
Şimdiye kadar Amerikan yönetiminden nadiren eleştiri almış ve Amerikan ordusuyla işbirliği nedeniyle “Küçük Sparta” olarak yere göğe sığdırılamamış BAE bu defa niçin tökezliyor?
Bunun ipucu, Büyükelçisi Uteybe’nin sızan özel e-posta yazışmalarında var.
(…) Uzmanlar, bu sızıntının Katar’la resmen kopuşu kuvvetlendiren büyük bir gelişme olduğunu söylüyor.

Ortadoğu’yu yeniden şekillendirme gevezeliği
Samimi e-postalar, Uteybe’nin nasıl “Washington’daki en itibarlı diplomat” şöhretini kazandığını gösteriyor.
(…)
[Büyükelçi Uteybe] özellikle eski Amerikan Savunma Bakanı Robert Gates’le yakın ilişkiler geliştirmiş gibi görünüyor ve aralarındaki muhabbet karşılıklı. 4 Nisan 2016’da Gates, Wall Street Journal’da yayınlanan [Z.T.K. İran Nükleer Anlaşmasından Bir Yıl Sonra” başlıklı] bir yazısı nedeniyle Uteybe’ye övgü dolu bir mail yazıyor: “Harikulade. Çok doğru, kavrayışlı [bir yazı olup] bahsettiğin gerçeklerle yüzleşmek istemeyen Washington’daki birçoklarına zamanlaması çok yerinde bir uyarı/hatırlatma.”
(…)

Ticaretin dış politikayla buluşması
Uteybe, kalpleri ve akılları kazanma çabasında güçlü bir avantaja sahip: BAE, Amerikalıların iş yapmaya hevesli oldukları petrol zengini bir yönetim.
Bazı e-postalar, Büyükelçi’nin eski Savunma Bakanı Robert Gates, eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ve eski Milli Güvenlik Müsteşarı Stephen Hadley’nin yönettiği müşavirlik firması RiceHadleyGates’le nasıl giderek yakınlaştığını gösteriyor.
E-postalar, Washington’daki bir iktidar oyuncusu ve hükümet destekli Amerikan Barış Enstitüsü başkanı olan Hadley’nin geçen seneki iki görüşmede Büyükelçi’den iş bağlantısı için yardım istediğini ortaya koyuyor. Müşterisi Motorola’nın BAE hükümetine bağlı güvenlik güçlerine ve orduya telsiz ürünleri temin etmek için Abu Dabi’de temasa geçeceği isimler konusunda yardımcı olması için 16 Mart 2016’da bir e-posta yollamış. Her iki tarafın da sicilleri tartışmalı, özellikle de Amerikalılara karşı insan hakları ihlalleri ve Yemen’de devam eden kanlı savaşla bağlantılı olarak...
28 Eylül 2016’ya ait daha yakın tarihli bir mesaj, Hadley’nin PepsiCo için yardım istediğini gösteriyor ve Ortadoğu Strateji Görev Gücü adlı büyük bir araştırma projesi için düzenlenen toplantıda kendisinin ve Büyükelçi’nin nasıl birbirini gördüğünden bahsediyor. Bu alışveriş, küresel meselelerin analizinin nasıl sıklıkla Amerikalıların yabancı hükümetlerle anlaşmalar kotarma çabasıyla iç içe geçtiğini apaçık gözler önüne seriyor.
Hadley’in sözcüsü bu konuda herhangi bir yorum yapmaktan imtina etti.

Başarısızlığa adapte olmak
Son BAE hamlesinin açık şekilde geri tepmesi, bir süre bu hırslı genç devletin [yani BAE’nin] ve diplomatlarının hızını kesebilir, bilhassa ABD’nin bölge vizyonunu tehlikeye atacak dramatik adımlar atmayı düşündüklerinde… 2016’ya kadar Dışişleri Bakanlığının en üst düzey yetkilerinden biri olan Ortadoğu Enstitüsü uzmanı Gerald Feierstein, Huffington Post’a dedi ki “Katar’la güçlü bir ilişkiyi kaybetmek ABD’nin menfaatine değil.”
Ama bu sabır ne kadar sürer belli değil.
Uteybe, Washington’ın dostluğunu kazanma becerisi sayesinde, sıklıkla, yönetim kademelerinin takdirini ve Amerikan politikasının seyri üzerindeki nüfuzunu geri kazanmak için şekil değiştirerek rağbet görmeyen politikaları ve görüşleri dahi yeniden paketleyip sunuyor.
Büyükelçi, Obama’nın yardımcıları Tahran’la bir nükleer anlaşmaya varma çabasındayken dahi sıklıkla İran karşıtı saldırganca bir duruş için bastırdı ve daha sonra IŞİD karşıtı zımni bir işbirliği geliştirdi. 2014’te IŞİD saldırıları başladığında Pentagon’daki bir strateji toplantısında Büyükelçi, Suriye’deki İran’ın müttefiki Esed rejimini devirmeyi savundu. Obama’nın yardımcılar ise hedeflerinin bu olmadığını derhal açık açık belirttiler.

Uteybe için bu bir problem değildi. Kısa süre sonra yapılan bir toplantıda BAE’ye ait F-16 savaş uçaklarının Amerikalılara yardımcı olmasını kendiliğinden teklif etti. (…)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder