29 Mayıs 2017 Pazartesi

J.L.SHAPIRO: HAMAS’I FARKLI KELİMELERLE İFADE ETMEK



HAMAS’I FARKLI KELİMELERLE İFADE ETMEK

Jacob L. Shapiro (Geopolitical Futures Analiz Direktörü)
Geopolitical Futures, 2.5.2017

Tercüme: Zahide Tuba Kor

(…)
(…) HAMAS’ın problemi herhangi bir iyi seçeneğinin olmaması. Hâlihazırda katlanılmaz bir siyasi durumla karşı karşıya ve dolayısıyla görüşlerini yumuşatarak uluslararası toplumun kabulünü/olurunu almak onun için mantıklı. Ancak HAMAS direniş referansına sırtını dönemez. Gazze Şeridi’nde zaten üstünlük/egemenlik mücadelesi veriyor ve İsrail’le mücadele pozisyonundan çark etmesi, sınırın öte tarafındaki [Mısır’ın] Sina Yarımadası’nda aktif bir şubesi bulunan İslam Devleti’ne [Z.T.K. yani Ensar Beytü’l-Makdis örgütü] kapı aralayacaktır. Yerleşip gelişmek için memnuniyetsizlik vahaları bulmaya çalışan diğer cihatçı grupların da işini kolaylaştırabilir. Eğer ki HAMAS İsrail’le mücadeleyi bırakırsa boşluğu illaki bir başka grup dolduracaktır.
O halde HAMAS’ın kuruluş beyannamesinde değişikliklere gitmesinden pek de bir şey çıkması mümkün görünmüyor. HAMAS uluslararası meşruiyet istiyor; ama bunu elde edebilmesi için pozisyonunu yumuşatması lazım. Pozisyonunu yumuşatması ise HAMAS’ın Gazze’deki sağlam olmayan dayanak noktasını hücuma açık hale getirecektir. Üç hafta evvel, Geopolitical Futures olarak, Gazze Şeridi’nde son derece zorlu iktisadi şartlar nedeniyle İsrail ile HAMAS arasında önümüzdeki dönemde yeni bir savaşın patlak verme ihtimalini araştırmıştık. HAMAS’ın yeni bir beyanname yayınlaması ve Halid Meşal’in görevini bırakmasının ardından yeni bir lideri başa geçirmesi, bizi bu araştırmaya sevk eden yapısal nedenleri değiştirmiyor. İşin tuhafı İsrail, HAMAS’ın yumuşamasına karşı en hassas/dirençli olan taraf. Şiddete başvurmadan eşit hak talebinde bulunan (veyahut İsrail’i zımnen tanıyarak çok daha az şiddet başvuran) bir Filistin hareketinin gelişmesi, İsrail’i hem içeride hem de dışarıda aşırı derecede zor bir konuma sokacaktır.

Ama HAMAS’ın sözkonusu adımı bu türden değil. Zira aslında bu, HAMAS’ın İsrailli komşusu var olmadan bir İslami Filistin devleti arzusundan tamamen vazgeçmeksizin, uluslararası pozisyonunu düzeltmek amacıyla, düşük maliyetli bir ya tutarsa mantığıyla şansını deneme çabası. Yeni beyanname İsrail’i ablukayı kaldırmaya zorlamayacaktır. Maaşları ödemesi ve Gazze halkına hizmet götürmesi için HAMAS’ın kasasına para katmayacaktır. Bölgenin Müslüman ülkelerini HAMAS’ı kabullenmeye veya İsrail’i ihtiyaç duymadığı ve istemediği halde HAMAS’la bir anlaşmayı kabule zorlamayacaktır. Bu, Batı’yı, HAMAS’ı –AB, ABD, Mısır ve diğerlerinin kategorize ettiği şekilde– terör örgütleri listesinden çıkarmaya ikna etmek için çok hafif bir makyaj sadece. HAMAS’ın ne denli zor bir pozisyonunda olduğunu anlamak faydalı olur. Bunun dışında “Genel İlkeler ve Politikalar Beyannamesi” tarihin çöp sepetine atılıp gidecektir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder