13 Nisan 2017 Perşembe

J.SHAPIRO:TÜRKİYE REFERANDUMUNUN ÖNEMİ




TÜRKİYE REFERANDUMUNUN ÖNEMİ

Jacob L. Shapiro (Geopolitical Futures Analiz Direktörü)
Geopolitical Futures, 11.4.2017

Tercüme: Zahide Tuba Kor

NOT: Daha evvel yazarın ve şirketi Geopolitical Futures’ın Türkiye jeopolitiğiyle ilgili analizleri tercüme edildiği için bu yazıda geçen ilgili kısımlar atlanmış, sadece en dikkat çekici bölümler tercüme edilmiştir. Yazının tamamını  https://geopoliticalfutures.com/significance-turkish-referendum/ linkinden okuyabilirsiniz. 

(…)
Nihayetinde bu referandum siyasetle ilgili ve bu da yüzeysel. Türkiye, geçiş sürecinde olan ve bölgesel bir güç olarak ortaya çıkan bir ülke. Bu tür süreçler öyle tereyağından kıl çeker gibi gelişmez. Fransız Devrimi’nin arifesindeki Fransa’yı bir düşünün. (…) Türkiye’yi cumhurbaşkanının yetkilerini artıracak bir halkoylamasıyla liberal demokrasiyi terk etmekle eleştirenler, aslında bu liberal demokrasiyi eğer kendi tercihlerine uygun sonuçlar üretirse isterler. Liberal demokrasinin Batı’ya nasıl geldiğini unuturlar.
(…)
Erdoğan’ın ve AKP’nin yükselişi, 1923’te kurulmuş zayıf ve mağlup ülkenin tekâmülünün bir parçası. (…)
(…)
(…) Türkiye’nin potansiyeli bölgedeki diğer ülkelerin potansiyelini fersah fersah aşıyor.
(…) İran, gücü ölçüsünde çıkarlarını savunmaya çalışıyor ve –Türkiye’nin tarihi düşmanlarından biri olan– Rusya, bölgede sınırlı bir kuvvetle ama Türkiye’nin çıkarlarının tam aksi bir doğrultuda sorumsuzca oynuyor.
Türkler pazar günü sandığa gittiklerinde tercih ettikleri yönetim şekli konusunda kolektif bir karar verecekler. “Evet” oyu, aşikâr ki Erdoğan’ın 2029’a kadar güçlü, otoriter tarzda bir cumhurbaşkanı olacağı anlamına gelecektir. O aşamaya gelindiğinde, cumhurbaşkanlığının iki dönemle sınırlı olması veya yönetmeyi sürdürme gücünün kalmaması veyahut yeniden anayasa değişikliği nedeniyle kenara çekilmek zorunda kalacaktır. “Hayır” oyu ise, Erdoğan’ın gücünün azalmasına işaret edebileceği gibi, mevcut sistem çerçevesinde güçlü olarak kalacağı veya Türk siyasetinde bazı yeni güçlerin yükseleceği anlamına da gelebilir. Jeopolitik, şahsiyetler konusunda hissi değildir. Jeopolitik, Türkiye’nin yükseleceğine işaret eder, onu yönetecek şahsın değil.
Erdoğan’ın iktidarda kalıp kalmayacağından bağımsız olarak Türkiye, bir millet olarak olgunlaşmaya ve neredeyse dört bir tarafından nahoş tehditlerle kuşatılmış bölgesel bir güç olmaya devam edecektir. Eğer ki referandum geçerse Erdoğan’ın otoritesi her halükarda denge-denetlemelere maruz kalacak; ama hiçbiri, Türkiye’yi dünyanın büyük güçleri arasına yeniden girmeye zorlayan jeopolitik baskılar kadar belirleyici olmayacaktır. Dolayısıyla Türkiye halkoylamasıyla geleceğini oylamıyor; zira onun gücündeki artış, herhangi bir halkoylamasından çok daha fazla ülkenin kaderini belirleyecektir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder