5 Şubat 2017 Pazar

STRATFOR: RUSYA 2017'DE BATI’YLA YENİŞEMEYECEK



RUSYA’NIN BATI’YLA YENİŞEMEYECEĞİ YENİ BİR YIL

Stratfor, 27.12.2016

Tercüme: Zahide Tuba Kor

Tahmin
ABD yeni bir yönetimle geçiş süreci yaşarken ve AB giderek büyüyen kurumsal meydan okumalarla yüzleşirken Rusya’nın Avrasya’daki konumu gelecek yıl daha da gelişecek.
Bu minvalde eski Sovyet coğrafyasındaki ülkeler Moskova ve Batı’yla ilişkilerini yeniden gözden geçirecek.
Her şeye rağmen Moskova Avrasya’da at koşturamayacak ve Batı’yla yenişememe hali 2017’de artarak devam edecek.

Analiz
Rusya 2017’yi iple çekiyor olabilir. Geçtiğimiz üç yılda birçok stratejik gerileme yaşadı ve Batı’dan yükselen ciddi bir baskıyla karşılaştı. Kiev’deki 2014 Yevromaydan (Euromaidan) Ayaklanması Ukrayna-AB-NATO arasında artan işbirliği döneminin habercisiydi. ABD ve NATO güçleri Polonya’dan Baltıklara ve Romanya’ya kadar [Rusya’yla] sınır hatları boyunca varlıklarını ve faaliyetlerini artırırken, Rusya’nın Yakın Çevresindeki Moldova ve Gürcistan gibi diğer stratejik ülkeler de aynı yolu takip ettiler. 
Aynı zamanda ABD ve AB, Kırım’da ve Ukrayna’nın doğusunda yaptıklarından dolayı Rusya’ya karşı yaptırımlar yürürlüğe koyup kapsamını sürekli genişletti. Bu, 2014 ortasında çakılan petrol fiyatlarıyla birlikte durgunluğa giren Rusya’nın ekonomisini daha da baskı altına aldı. Moskova, Batı’yla –ve özellikle ABD’yle– müzakere masasında bir sandalye kapmak için Suriye çatışmasına müdahil oldu. Moskova’nın Ukrayna çatışması gibi netameli konularda büyük pazarlık kozunu elde etme ümidiyle geliştirdiği bu strateji şimdiye kadar başarısızdı. Ancak 2017 yılı Rusya’nın Batı’yla yenişememesinde yeni bir aşamanın habercisi olabilir.

Değişim fırsatı
2016’da tırmanan gerginlikler, Rusya’ya karşı birleşik Batı cephesinde çatlamaları açığa çıkardı. Brexit oylaması AB içindeki derin yarıkları ifşa etti; Donald Trump’ın Amerikan başkanlık seçimlerindeki zaferi, Washington’ın Moskova’ya yönelik politikasında bir kırılmaya işaret olabilir. 2017’de Avrupa’daki (Fransa, Hollanda, Almanya ve belki İtalya’daki) seçimler, Kıta Avrupa’sı bloğundaki bölünmeleri daha da genişletebilir ve Avrupa entegrasyonunun geleceğine meydan okuyabilir.
2017 yılında Batı bloğunda yaşanacak eli kulağındaki mücadeleler Rusya için bir fırsat sunuyor. Moskova, Batı’nın birliğini propagandalarla, siber saldırılarla ve siyasi manevralarla baltalamak için AB ve ABD içindeki dinamikleri istismar etmeye ve bazı durumlarda etkilemeye çalışıyor. 2017’de Rusya’nın –ABD ve AB’nin uyguladığı yaptırımlar rejimini düzeltmek veya sonlandırmak gibi hedeflerine ulaşmak maksadıyla Batı’daki fikir ayrılıklarının çoğunu kullanarak– bu çabalarını artırması muhtemeldir. Bu arada Suriye’de rejime sadık olanların son dönemdeki ilerleyişleri, Kremlin’in bir dizi konuda Trump yönetimiyle müzakere pozisyonunu geliştirebilir.

Yeniden zemin kazanmak
Bu değişimler eski Sovyet coğrafyasında Rusya’nın yeniden nüfuz kazanmasını sağlayacaktır. AB’deki isyan dikkate alındığında Birlik, 2017 yılı içinde yeni üyeleri bünyesine katacak müzakere süreçlerinde mütereddit davranacaktır. Önümüzdeki yıl Ukrayna, Moldova ve Gürcistan gibi ülkeler, AB’yle ve NATO’yla entegrasyon beklentileri hız keserken ve belki de altüst olurken Rusya’yla ilişkilerini yeniden gözden geçirecektir. Zaten son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Moldova halkı, Moskova’yla ilişkileri artırma ve ülkenin AB’ye entegrasyon çabalarını gözden geçirme vaadinde bulunan aday Igor Dodon’u seçti. Ukrayna ve Gürcistan’da aynısının tekrarlanması mümkün olmasa da Rusya’ya karşı –ticari ilişkileri geliştirmek ve kopan toprakların statüsü konusunda anlaşmaya varmak gibi– çok daha pragmatik bir yaklaşım sergileyebilirler.
Moskova ayrıca SSCB’nin çöküşünden bu yana Rusya’ya karşı tarafsızlıklarını sürdüren Azerbaycan ve Özbekistan gibi ülkelerde muhtemel nüfuz kazanacaktır. Moskova son dönemde her iki ülkeyle de askeri işbirliğini geliştirmek maksadıyla anlaşmalar imzaladı. Her ne kadar anlaşmalar Bakü ve Taşkent’le stratejik bir ilişki anlamına gelmese de Rusya’nın bu ülkelerdeki etkisini artıracaktır. Yine Moskova, gelecek sene Orta Asya’nın güvenliğini sağlamakta çok daha aktif bir rol üstlenmeye çalışacaktır; zira tarihsel olarak istikrarlı bu bölge bir dizi meydan okumayla karşı karşıya.
Moskova’yla zaten işbirliği içindeki eski Sovyet ülkelerinden Belarus, Ermenistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın önümüzdeki yıl bu işbirliğini katlayarak artırması kuvvetle muhtemeldir. Bu ülkelerin çoğu, güvenlik alanında entegrasyonu derinleştirmek üzere zaten Moskova’yla anlaşmalar imzaladılar. AB içinde artan iç ihtilaflar, Belarus ve Ermenistan gibi ülkeleri AB’yle ikili ilişkilerini geliştirmekten alıkoyacaktır. Sonuç olarak, Rusya’nın kurduğu ana bloklar olan Avrasya Ekonomik Birliği ve Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü son iki yıldaki durgunluğun ardından 2017’de daha aktif hale gelecektir.

Sınırlı Canlanış
Yeni yılın Moskova’ya yarayacağı umuduna rağmen Rusya’nın geri dönüşü garanti değil. ABD ve NATO’nun Avrupa’nın Rusya’yla sınır bölgelerinden tamamen geri çekilmesi mümkün görünmediğinden Moskova Avrasya’da istediği gibi at koşturamayacaktır. Ayrıca ABD ve AB’deki çeşitli taraflar Moskova’ya yönelik yaptırımları kaldırma veya hafifletme mücadelesine girecektir. Batı desteğinin azalma ihtimaliyle yüzleşen Ukrayna ve Gürcistan, Moskova’ya karşı elini güçlendirmek için Polonya ve Türkiye gibi komşu ülkelerle kendi bloklarını inşa etmeye yönelebilir. Bu arada Rusya, içeride iktisadi ve siyasi problemlerle boğuştuğundan kendi sınır hatlarında aşırı saldırganca hareket etmeme konusuna dikkatli davranacaktır.

Yenişememe hali yeni yıla da yayılacağından bu faktörler Rusya’yı Batı’daki kargaşadan ve belirsizlikten tam anlamıyla istifade etmekten uzak tutacaktır. Bununla birlikte Moskova 2017 yılında Batı’yla müzakerelerinde ve eski nüfuz alanlarında ciddi ilerlemeler kaydedebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder