4 Şubat 2017 Cumartesi

D.IGNATIUS: TRUMP, İRAN’A KARŞI ERKEN ADIMLARDAN KAÇINMALI


TRUMP İRAN’A KARŞI KÖTÜ PLANLANMIŞ ERKEN ADIMLARDAN KAÇINMALI

David Ignatius (Washington Post gazetesi köşe yazarı, ödüllü gazeteci ve kitapları en çok satanlar listesinde yer alan casusluk romanı yazarı)
Washington Post, 2.2.2017

Tercüme: Zahide Tuba Kor

NOT: CIA ve Amerikan yönetimindeki etkili kişilerle sıkı bağlantıları olan ve yazılarında içeriden önemli bilgiler veren David Ignatius'a ait bu blogda yer alan 63 yazının tercümesini toplu olarak okumak için TIKLAYINIZ.

Başkan Trump, saldırganca davranışları nedeniyle İran’ı “uyararak” Amerikan müttefiki birçok ülkenin başkaldırdığı Tahran yönetimini hedef aldı. Ama bu yüzleşmeye önceden pek bir hazırlığı veya stratejik planlaması olmaksızın gelişigüzel bir şekilde başladı.
İran, Trump için elverişli bir düşman. İsrail ve Körfez’in Arap devletleri Beyaz Saray’ın İran antipatisini paylaşıyor (…)
Trump’ın meydan okuması, İran’ın tek büyük müttefiki Rusya’nın yeni Amerikan yönetimiyle daha iyi ilişkiler kurma arayışına girdiği bir dönemde geldi. Bu elverişli bir koz olabilir. Bazı Amerikalı, İsrailli ve Arap yetkililer, ABD’yle yakınlaşmanın bir bedeli olarak Rusya İran’ın adımlarını sınırlandırmaya ikna edilebilir ümidindeler. Ancak bazı üst düzey istihbaratçılar bundan şüpheli.
İran’la yüzleşme ciddi tehlikeler içeriyor. Amerikan Merkezi Komutanlığı CENTCOM’un Irak’ta ve Körfez’de İran misillemelerine maruz kalabilecek binlerce askeri birliği var. Buna rağmen Milli Güvenlik Müsteşarı Michael Flynn, çarşamba günü İran’ın “istikrarsızlaştırıcı” adımlarına karşı tehditvari “uyarı”sını yapmadan evvel, adımlarını CENTCOM’la birlikte koordine etmedi.
(…) Görünen o ki yeni yönetim İran’a yönelik yeni yaptırımları yürürlüğe koymayı düşünüyor(…)
(…)
Ancak Amerikalı ve yabancı yetkililer İran’ı çevrelemeye dönük her türlü girişimin dikkatlice planlanıp uygulanması gerektiği konusunda uyarıyor. Siyasi tecride uğramasına rağmen İran artık kaşarlanmış bir düşman. Tahran’la herhangi bir yüzleşmeden evvel Washington, İran’ın Suriye ve Irak’taki güçlü konumunu ve Trump’ın buralarda İslam Devleti’ni kökünden temizleme sözünü yerine getirmesine engel olma kabiliyetini dikkate almak zorunda.
Eski bir üst düzey Cumhuriyetçi dışişleri yetkilisi dedi ki, yeni yönetim İran’a “bir mesaj yollamak istedi, ama bunun ne anlama geldiği konusunda hiçbir fikre sahip değiller.”
Beyaz Saray’da henüz daha ikinci haftasını dolduran yeni yönetim, bırakın bir strateji planlamayı, bazı kilit milli güvenlik makamlarını dahi henüz doldurmaya vakit bulmuş değil. Suriye’yi ele alalım: Trump’ın ekibi Obama’nın stratejisini beğenmiyor, ama başka herhangi bir alternatif politikaları da henüz yok.
Rusya’yla işbirliğini keşfettiler ve hatta Esed rejimiyle temas kurmayı da düşünüyorlar. Bazı önde gelen Suriyeli muhalifler, İslam Devleti’ne karşı ortaklık çerçevesinde ABD’yi Rusya’yla (ve zımnen Esed rejimiyle) iş tutmaya teşvik etmekteler. Bir muhalefet lideri bu hafta içinde bana dedi ki Moskova’nın yaklaşık 5000 İran destekli Suriyeli Şii milisin operasyonunu engelleme/kısıtlama ümidi doğdu.
Ancak İran bazı kritik mevzileri elinde tutuyor. Elindeki en güçlü koz Irak’ta. Önümüzdeki muhtemelen altı ay içinde Musul’da İslam Devleti’ne karşı kazanılacak zaferle birlikte İranlılar binlerce Iraklı Şii milisi Irak çapında seferber edebilir. Amerikalı danışmanlar bu İran destekli milislerin saldırılarına maruz kalabilir, tıpkı bundan on yıl evvel Irak’ta yaşandığı gibi.
Suriye’de savaşın karmaşık düzenini, Suriye Elit Birlikleri adlı bir muhalif gruba liderlik eden Ahmed Cabra perşembe günü verdiği mülakatta anlattı: Yaklaşmakta olan Rakka harekâtına hazırlık olarak, yaklaşık 3000 kişilik Sünni Arap grup, Suriyeli Kürt savaşçılarla birlikte, şu anda Suriye içinde Amerikan Özel Harekat birlikleri tarafından eğitilmekte. Kendi grubu, Moskova’nın müttefiki Esed’e ve İran’a karşı olmakla birlikte, Rusya’yla “iyi ve dengeli ilişkiler”e sahip... Bu karmakarışık bir ilişkiler ağı.
1979 Devrimi’nden bu yana Ortadoğu’da İran tehdidini azaltmak ABD’nin temel hedeflerinden biri. Araplar da İsrailliler de Trump’ın sert yaklaşımını keyifle alkışlayacaklar. Ancak İran, Trump’ın yüzleşeceği en sert dış politika meydan okumalarından biri; [Z.T.K. 1959’da Küba lideri Fidel Castro’yu devirmek üzere girişilen başarısız] Domuzlar Körfezi Çıkarması gibi, kötü planlanmış erken adımlardan dikkatlice kaçınmak zorunda.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder