6 Aralık 2016 Salı

D.IGNATIUS: SUUDİ ARABİSTAN’DA BİR KASIRGANIN ELİ KULAĞINDA



SUUDİ ARABİSTAN’DA BİR KASIRGANIN ELİ KULAĞINDA

David Ignatius (Washington Post gazetesi köşe yazarı, ödüllü gazeteci ve kitapları en çok satanlar listesinde yer alan casusluk romanı yazarı)
Washington Post, 13.10.2015

Tercüme: Zahide Tuba Kor

Suudi Arabistan’da bir iç siyasi fırtına büyüyor; veliaht prens ile yardımcısı [veliahtın veliahtı] yaşlı Kral Selman’dan iktidarı ele geçirme yarışına girdi, öte yandan kraliyet ailesinin bazı diğer mensupları ise daha geniş bir aile desteğine sahip olacağını iddia ettikleri yaşça büyük üçüncü bir prens adına propaganda yürütüyorlar.
İç tartışmaları genellikle dışarıya pek de yansımayan kapalı kutu niteliğindeki petrol krallığında son dönemdeki mücadele beklenmedik bir şekilde alenen yürütülüyor. Veliaht Prens Muhammed bin Nayef ve (mevcut kralın oğlu olan) onun yardımcısı Muhammed bin Selman arasındaki gerilim Arap dünyasının her yerinde dedikodu konusu. Kraliyet ailesindeki muhaliflerin internette on binlerce kişinin okuduğu açık mektupları ortalıkta dolanmaya başladı.
79 yaşındaki Selman’ın eylül başında -30 yaşındaki oğlu Muhammed bin Selman’ın da eşlik etmesiyle- gerçekleştirdiği Washington ziyaretinin arka planında veraset endişeleri vardı. Amerikalı yetkililer veliahtın veliahtı genç prensle görüşmekte istekliydiler. Ancak Muhammed bin Selman’ın Washington’da el-Kaide’ye karşı güvenilir bir müttefik olarak görülen Muhammed bin Nayif’e meydan okuyabileceğinden de endişeliydiler. 
Muhammed bin Selman’ın destekçileri, –onlarca yıldır yaşlı savunmacı liderlerden muzdarip- krallıkta ihtiyaç duyulan iddialı değişimleri onun gerçekleştirebileceğini savunuyorlar. Genç prens, ekonominin daha da çeşitlendirilmesi, daha fazla özelleştirme ve muhafazakâr Suud yerine daha açık bir model olan BAE’ye benzer bir gelecek için ısrarcı. Modernleşme planını çerçevelendirmek üzere en önde gelen Amerikan müşavirlik firmalarıyla bağlantı kurduğu söyleniyor.
Muhammed bin Selman’la yakın bir geçmişte uzunca bir toplantı gerçekleştiren eski üst düzey Amerikalı yetkililerden biri, “onun vizyonu hem ölçek hem ayrıntıları hem de hızı itibarıyla inanılmaz derece etkileyici” dedi. Mevcut nefes kesici siyasi durum, “isyanın da ilk aşamaları olabilir, iktisadi, siyasi ve askeri olarak çok çok daha becerikli/muktedir bir Suudi Arabistan’ın da”.
Muhammed bin Selman’ı eleştirenler onun fevri ve tecrübesiz olduğunu ve Yemen’de maliyetli ama başarısız bir savaşın savunucusu olduğunu belirterek karşı çıkıyorlar. Bu muhalifler, Yemen savaşının ülkedeki el-Kaide mevzilerini güçlendirdiğini ve Suudi Arabistan sınırında hem mültecilerin hem de isyancıların yeni baskılarını beraberinde getirdiğini iddia ediyorlar.
Geçen ay iç gerilim tırmandı. Washington’dan dönüşünden birkaç gün sonra Kral Selman, (oğlunun teşvikleriyle) veliaht prens Muhammed bin Nayef’in baş danışmanı olan bakan Saad el-Cebri’yi görevinden aldı. ABD ve diğer Batı ülkeleri bundan rahatsız oldu; zira el-Cebri, krallığın Batı’yla en önde gelen istihbarati bağlantılarını sağlayanlardan biriydi. El-Kaide’nin Yemen’de güçlenmesinden endişe duyan Cebri’nin Muhammed bin Selman’ın Yemen’deki taktiklerini sorguladığı söyleniyor.
Eski veliaht prensler için hep var olan maiyet yapısının dağıtılmasıyla da Muhammed bin Nayef’e bir darbe vuruldu. Kendi maiyetinin yokluğunda kralın oğluna bağımlı olmak durumunda kalacak; her ne kadar kralın oğlu, aslında veliahtın veliahtı pozisyonuyla kendisinden sonra gelse de krala erişmek ve en kilit kararları almak onun kontrolünde.
Veraset/taht kavgası aile içinde çok daha büyük bir tartışmayı başlattı – kralın ve veliahtlarının görevden el çektirilmesi gerektiği çağrısı yapan 4 açık mektup da dahil. Son dönemde bu mektupların ikisini kaleme alan büyük prenslerden biriyle defalarca telefonda görüştüm ki bu mektuplardan ilkine 28 Eylül’de Guardian’ın Kahire muhabiri Hugh Miles’ın kaleme aldığı makalede dikkat çekilmişti.
Muhalif prens, kurucu Kral Abdülaziz ibn Suud’un 73 yaşındaki oğlu Prens Ahmed bin Abdülaziz’i desteklediğini ve “Suud ailesindekilerin %85’inin tercihinin de o olduğunu” bana söyledi. Kısa süre içişleri bakanlığı da yapan Prens Ahmed, hiçbir zaman ocak ayında ölen Kral Abdullah’ın veraset silsilesinde yer alamadı.
Prens ilk mektubunda “Abdülaziz’in oğullarının marjinalleştirilmesi”ni eleştirdi ve bunun “ailenin gücü ve birbirine yakınlığı ve iktidarda kalması”na yönelik bir tehdit olduğunu vurguladı.  Ardından daha kısa olan ikinci mektubunda Kral Selman’ın “zayıflığı”nı tartıştı ve “onun kararlarında tamamen oğluna bağımlı olduğu”nu iddia etti. İsmi verilmeyen başka aile mensuplarınca yazıldığı zannedilen iki kışkırtıcı mektup daha ortaya çıktı.
Güç/iktidar siyaseti mevcut açmazın bir süre daha devam edeceğini ortaya koyuyor. Kral Selman parayı kontrol ediyor; Muhammed bin Nayef içişleri bakanlığı ve onun izleme ağını [zannedersem istihbaratı kastediyor] elinde tutuyor; Muhammed bin Selman ise kilit konumdaki petrol ve ekonomi bakanlıklarını yürütüyor. Veliahtın veliahtı olan Muhammed bin Selman yakın bir geçmişte kendisini ziyaret eden birine 55 yaşına kadar kral olmayı beklemediğini söylemiş ki bu aşağı yukarı  Muhammed bin Nayef’in yaşı. Ama bu enformel sözün istikrarın bir garantisi olması zor görünüyor.
Bu Suudi siyasi kasırgası nasıl gelişecek? Normalde sakin olan kraliyette son 9 aydır kopan fırtınayı dikkate aldığımızda Suud’u yakından takip eden kıdemli uzmanların cevabı şu oluyor: hiç kimse [ne olacağını] bilemez.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder