6 Aralık 2016 Salı

C.KAŞIKÇI: EL-BARADEY VE BİR ARAP RÖNESANSI PLANI


EL-BARADEY VE BİR ARAP RÖNESANSI PLANI

Cemal Kaşıkçı (Suudi kraliyet ailesi ve istihbaratına en yakın gazetecilerden. Daha evvel Suudi Arabistan’ın ABD Büyükelçisi Prens Türki el Faysal’ın basın müşavirliğini yürüttü. Yine birçok Arap ülkesinde muhabirlik yaptı. Şu anda yazılı ve görsel birçok Arap medya kuruluşunda yazılarıyla ve yorumlarıyla öne çıkıyor)
(İngilizcesi) Arab News, 18.11.2015 / (Arapçası) el-Hayat, 14.11.2015

Tercüme: Zahide Tuba Kor

Suriye, Yemen ve diğer ülkelerdeki çatışmaları sonlandırmaktan hala çok uzağız, ama doğru yolda ilerliyoruz. O yüzden tüm savaşların sona ermesinin ardından, Arap dünyasını 2011’de Arap Baharı’nın başlangıcından evvelki durumdan daha farklı bir realiteye taşıyacak bir Rönesans planını konuşmak için acaba bu doğru bir zaman mı? Dr. Muhammed el-Baradey’e göre bunu yapmamız lazım.
Nobel Ödülü kazanmış Baradey, ülkesi Mısır’ı daha iyi bir yere dönüştürme çabasına rağmen, anavatanında çatışmanın her iki tarafındakilerce de ihanetle suçlanmaktan dolayı son derece büyük bir hüsrana uğramış durumda. (…)orada yaşananları Arap dünyasındaki mücadelelerin bir yansıması olarak görüyor.
Geçen hafta Viyana’da bir restoranda bir araya geldiğimizde “İhtiyacım olan her şeye sahibim, ama şunu biliyorum ki milyonlarca Arap ve Mısırlı Avrupa’ya mülteci statüsünde dahi olsa gelme hayalinde. Bu hiç de adil/insaflı bir tercih değil” dedi.
Dünyadaki önde gelen düşünürlerin ve liderlerin samimi bir ortamda bir araya geldikleri toplantılar serisi olan, kendisinin de birkaç hafta evvel katıldığı Google’ın Zeitgeist toplantılarındaki tecrübesini anlatırken dedi ki Arap dünyası, uzaya doğru uçup giden bir uzay mekiğinden ayrılıp geri yeryüzüne düşen bir yakıt deposu gibi.

Suudi liderliği?
Baradey dedi ki, istikrarlı bir ülke olan Suudi Arabistan Arap rönesansı planının başında olmalı. Bununla birlikte Mısır’dan hepten ümidini kesmiş değil. Geçen hafta duyurulan Suud’la Mısır arasındaki koordinasyon konseyi onun için iyi bir haber niteliğinde. 
Ancak söz konusu koordinasyonun askerî ve yatırım alanlarıyla sınırlı olduğunu, rönesansı gerçekleştirebilmek için 3 büyük plana ihtiyaç olduğunu söyledi: eğitimde ve sağlıkta reform ve hukukun egemenliği üzerinden hoşgörüyü yaymak. Japonya, Çin ve Singapur bu şekilde rönesansı başarmışlar.
Kendisine Suudi Arabistan’ın şu an için böyle bir Rönesans projesi üzerinde çalışmaya başlamasını beklemediğimi söyledim. “Peki bir sonraki adımda ne olacak?” diye sordu Baradey. Arap Baharından önceki yola geri mi döneceğiz? Her alanda geri kalmışlık dönemine geri mi gideceğiz? Şunu artık anlamalıyız ki Arap dünyası, Arap Baharı öncesinde zaten son derece kötü bir durumdaydı, bunu sürdürmeye de restore etmeye de değmez.

Arap Marshall Planı?
İkinci Dünya Savaşı sırasında bir grup Amerikalı araştırmacı ve Avrupalı bilim adamı bir araya gelerek savaş sonrası Avrupa’yı daha iyi bir yere dönüştürmek için iktisadi ve siyasi planlamalara başladılar. Araplar da aynısını yapmak zorunda, eğer ki 2011’deki çöküşe yol açan şartları yeniden canlandırmak istemiyorlarsa.
(…)
Siyasetten veya iyi yönetişim için formül aramaktan kaçamayız. Ama o zaman kadar umarım ki Baradey’i dinleriz de Arap dünyasında bir rönesans planını tartışmak üzere ekonomi, kalkınma ve teknoloji alanında Arap uzmanları bir araya getirebiliriz.
Baradey’in siyasetten uzak kalabileceğini hiç zannetmiyorum; ama hadi bir siyasetçi değil, sevgili vatanında yaşananlardan dolayı küskün/kalbi kırık durumdaki bir bilim adamı olarak ona kulak verelim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder