30 Ekim 2016 Pazar

J.OLIDORT: IŞİD’İN ARDINDAN YENİ BİR IŞİD DOĞACAK



IŞİD’İN ARDINDAN YENİ BİR IŞİD DOĞACAK

Jacob Olidort (Washington Yakın Doğu Politikası Enstitüsünde Ortadoğu’da İslami gruplar ve Selefilik uzmanı; aynı zamanda George Washington Üniversitesi Elliott Uluslararası İlişkiler Bölümünde misafir öğretim üyesi)
The Chipher Brief, 8.9.2016

Tercüme: Zahide Tuba Kor

(…) IŞİD’in Haziran 2014’te Hilafet ilanının ardından şimdiye kadar yayımlamış olduğu 150’yi aşkın Arapça yayını gözden geçirerek gerçekleştirdiğim son çalışmama dayanarak (ki bu tür ilk sistematik çalışmadır) şu tespiti yapıyorum: IŞİD, ölümcül bir fikir olarak, Rakka’dan çıkarıldıktan sonra dahi daha uzun yıllar boyunca varlığını sürdürecek gibi görünüyor.

Diğer bir deyişle, önünde sonunda bir devlet olarak varlığı sona erecek olsa da IŞİD, ölümcül sonuçlarıyla bir fikir olarak terörizme “ilham kaynağı” olmayı sürdürecek. Belki de inşa ettiği entelektüel cephaneliğin belli bir toprak parçası üzerine kurulu devletinden çok daha uzun yaşamasını sağlamak için örgüt, savaş alanında en büyük kayıplarını verdiği son iki ayda uzun uzun yorum yazıları ve dinî irşadın el kılavuzlarını yayınladı. Dolayısıyla Halifelik ortadan kalktığında dahi vaat edilmiş Hilafet fikri saldırılara ilham kaynağı olmayı sürdürecek.

Rakka ve Musul’daki karargâhlarını kaybettiğinde IŞİD, yok olmayıp farklı bölgelerde ayrı ayrı terörist kollara ayrılacak. IŞİD hücreleri, ya tıpkı Libya’da olduğu gibi Ortadoğu’nun istikrarsız bölgelerinde bir araya gelebilir ya da sembolik rezonansa sahip Türkiye ve Suudi Arabistan gibi ülkelerde sorun çıkarabilir. Dahası, IŞİD’den türeyen bu kollar, cihatçıların ilgisini çekmek için kendilerini devletleşmiş İslam Devleti yapısından çok daha özcü ve saf bir din anlayışına sahibiz diye pazarlayacaklar.

Ancak bunları el-Kaide biatlılarından ayıran alamet-i farikaları, yalnız kurt saldırılarına ilham kaynağı olma kapasiteleri, yani sadece şiddet konusunda değil, aynı zamanda örgütün dışlayıcı İslam tanımının daha alelade yönlerinde dahi yazılı bir külliyat üreterek öncülük ettikleri emsalsiz pazarlama stratejisi. IŞİD’in bir toprak parçası üzerinde Hilafet devleti kurma yönündeki bilinçli stratejisi bata çıka ilerleyecek olsa da, yeni yeni filizlenen stratejisi, kendi imajını nasıl şekillendirip pazarlayacağı konusuna çok daha fazla odaklanacak.

Bu arada türeyen terörist kollar, IŞİD’in Batı’daki ve Ortadoğu’daki takipçilerini diğer coğrafyalardaki seçilmiş mezhepçi ve Batılı hedeflere saldırmak üzere harekete geçirme vurgusunu daha da ileri aşamalara taşıyacaklar. Bütün faaliyetler, IŞİD’in en geniş tanımlı yol gösterici ilkeleri, yani “kalma ve genişleme” ilkesi altında örgütün liderliğince kutsanacak. IŞİD’den türeyen kolların kararlılığına ve genişlemesine, bir de Batı’da “kendi kendine radikalleşen” bireyler eklendiğinde, IŞİD hilafeti ideali uğruna, istikrarsızlık ve sembolik rezonansın en iyi birleşimini sunan herhangi bir toprak parçası üzerinde (mesela Suriye’de veya hatta şartlar elverişli hale geldiğinde Türkiye’de ve/veya Suudi Arabistan’da) “Hilafet 2.0” inşası amacıyla savaşma söylemini daha da ileri boyutlara taşıyacak.
(…)

Eşi benzeri bulunmayan bir kavram olmanın yanısıra IŞİD “Hilafet”i amaçları itibarıyla pratik ve etkili. Üzerinde çalıştığım IŞİD’in çocuk eğitimi programı “cihatçı nesil” adını verdikleri bir hedefe odaklanıyor. Hedef, sloganları olan “nebevi yöntemle bir hilafet” adına, hem dinî metinleri ve inanç esaslarını ezberlemekte hem de silah kullanmakta ve bilgisayar programları yazılımında eşit derecede mahir olacak şekilde çocuktan yetişkine herkesi eğitimden geçirmek.

Bugünkü ve gelecekteki toprak kayıplarının ardından bir geçiş sürecine girerken bahsettiğim bu gidişatın yayılması örgüt için çok daha önemli bir hale gelecek. IŞİD şehitliği, Batı başkentlerine saldırmayı ve sivil merkezlerde terör estirmeyi pazarlayacak. Ve belki çok daha önemlisi, örgüt Ortaçağa özgü teolojinin izinden giderek dini vecibe risaleleri ve yorumlar kaleme alıp yayınlamaya devam edecek. Böylelikle örgüt, destekçilerini takip edecekleri fikrî silahlarla teçhiz etmek maksadıyla inşa ettiği entelektüel cephaneliğini koruyacak.
(…)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder