30 Ekim 2016 Pazar

D.IGNATIUS: KUZEY KORE HER ZAMANKİNDEN DAHA ÜRKÜTÜCÜ



KUZEY KORE HER ZAMANKİNDEN DAHA ÜRKÜTÜCÜ

David Ignatius (Washington Post gazetesi köşe yazarı, ödüllü gazeteci ve kitapları en çok satanlar listesinde yer alan casusluk romanı yazarı)
Washington Post, 13.10.2016

Tercüme: Zahide Tuba Kor

Seul
Güney Koreli yetkililer, Kuzey Kore’den yükselen nükleer meydan okumadan bahsederken “varoluşsal tehdit”, “yakın tehlike” ve “boğaza dayanan hançer” gibi kırmızı alarm ifadeleri kullanıyorlar. Bu uzun yıllardır devam edegelen gerilimi tırmandırma hikâyesinin yeni bir aşamaya girdiğini Amerikalıların anlamalarını istiyorlar.

Güney Koreli üst düzey bir yetkili bana tüm çıplaklığıyla şu sözleri sarf etti: “Kuzeyden fırlatılacak bir nükleer füze 4-5 dakikada bu ofise düşebilir. Bizim iki kere düşünme lüksümüz yok… Bu artık ufukta beliren kara bulutlar mesabesinde değil, kapımızın eşiğimizdeki bir tehdit.”

Yine üst düzey bir Amerikalı askeri yetkili, birkaç mil ötedeki Amerikan birliklerinin karargâhı olan Yongsan askeri garnizonuyla ilgili benzer bir uyarıda bulundu. Bu üssün, tıpkı Güney Kore’nin başkenti Seul’ün büyük bir kısmı gibi, onlarca senedir Kuzey Kore topçularının tehdidi altında yaşadığına, ancak nükleer tehlikenin daha farklı olduğuna dikkat çekti: “Bu, sadece Kore Savaşı’na bir geri dönüş değil, Kore Yarımadası’nın dışında da tehlike arz eden giderek büyüyen bir tehdit.”

Bu görüşler, Kuzey Kore nükleer meselesinin niçin müstakbel Amerikan başkanının en temel güvenlik endişesi haline gelebileceğini ortaya koyuyor. Güney Koreli ve Amerikalı yetkililer arasındaki yaygın kanaat, Kuzey Kore’nin civa gibi lideri Kim Jong Un’un komşularına ve ABD’ye saldırmak için nükleer silah ve füze kapasitesi elde etmek üzere alelacele hareket ettiği şeklinde. Müstakbel Amerikan başkanı bu konuda ne yapacağına karar vermek zorunda.

Başarısızlıkla sonuçlanan Kuzey Kore’yle 2005-2007 dönemindeki altılı müzakerelere başkanlık eden eski Amerikan Büyükelçisi Christopher Hill, Seul’de toplanan Dünya Bilgi Forumu’ndaki konuşmasında şunu söyledi: “Kuzey Kore’nin istediği şey, şimdiye kadar başaramadığı nükleer güçler kulübüne kabul edilmek.”

Kuzey Kore’nin nükleer silah elde etmek için dur durak bilmeyen ilerlemelerini sınırlandırma noktasında denenen her yolun başarısız kalması, Amerikalı ve Güney Koreli yetkililerce dillendirilen bir hayal kırıklığı. Diplomatik müzakereler, BM ekonomik yaptırımları ve askeri kuvvet kullanma tehdidi hep başarısızlığa uğradı. Kuzey Kore, nükleer ve füze programları dışında acınacak derecede geri kalmış bir ülke.

Gelinen noktada Çin’in elindeki kozlar dahi sınırlı görünüyor. Birçok uzman Pekin’in Kuzey Kore’ye başarılı bir şekilde baskı uygulayabileceğini düşünmüştü. (…) ama olmadı.

ABD bu zorlu problemle mücadele için Seul’le birlikte nasıl çalışabilir? Bazı önde gelen Güney Koreli yetkililer faydalı önerilerde bulundular.

Yaptırımları daha da sıkı hale getirmek ilk adım. (…) Güney Kore, BM’nin Kuzey Kore’nin Çin’e kömür ihracına izin veren muafiyeti kaldıracağı ümidinde. Geçen sene kömür ihracatı 1 milyar dolara ulaşmış ve buradan elde edilen gelir, nükleer programın finansmanının temel döviz kaynağı olmuştu. Çin şimdiye kadar komşusunun daha fazla sıkıştırılmasını hep engellemişti.

Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim ile hükümetindeki elitlerin arasını açmak Güney Kore’nin diğer bir teklifi. (…)

Kuzey Kore’yi askeri açıdan caydırmak Güney Kore’nin ABD’den en fazla istediği şey. Güney Kore Devlet Başkanı Park, Amerikan THAAD füze savuma sisteminin konuşlanmasını kabul etti; ama bu sistem Aralık 2017’ye kadar çalışır hale gelemeyecek.

(…)
Kuzey Kore yönetimiyle diplomasiyi yeniden başlatmak buralarda pek de kamuoyu desteği görmüyor; ama Güney Kore ve ABD kapıyı açık bıraktı. Zevahiri kurtarmaya dönük bu yaklaşım gizli olacak; ABD’nin Kuzey Kore’yle başlangıç görüşmelerinin ardından Çin’in de sürece dâhil olmasıyla nükleerden arındırma müzakereleri açık hale gelecektir. Ancak Kuzey Kore’nin böyle bir diyalog istediğine dair hiçbir işaret yok.

Peki, bütün bu çabalar başarısız kalır da Kim, ABD’yi vurabilecek nükleer başlıklı füzeleri konuşlandırırsa ne olacak? Seul’deki konferansa katılan eski bir üst düzey Amerikalı yetkili şu yorumda bulundu: “Ön almayı devreye sokmalıyız”.

Müstakbel Amerikan başkanını çok tatsız bir askeri tercih bekliyor; sebebi ise çok basit: Şimdiye kadar başka yapılan hiçbir şey işe yaramadı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder