30 Ekim 2016 Pazar

D.IGNATIUS: ABD’NİN BÜYÜK İSTİHBARAT PROBLEMİ



ABD’NİN BÜYÜK İSTİHBARAT PROBLEMİ

David Ignatius (Ödüllü gazeteci ve kitapları en çok satanlar listesinde yer alan casusluk romanı yazarı. Aynı zamanda 25 senedir Ortadoğu’yu ve CIA’yi yakından takip eden Washington Post gazetesi köşe yazarı)
Washington Post, 28.5.2015

Tercüme: Zahide Tuba Kor

Bu ay içinde Ramadi’nin beklenmedik bir şekilde İslam Devleti’nin eline düşmesi temel istihbarat problemlerinin en son göstergesiydi: ABD, cihatçı düşmanlarını onlarla etkin bir şekilde savaşmak için gerektiği düzeyde, yeterince tanımıyor.

Bu istihbarat eksikliği orduyu, CIA’yi ve diğer kurumları sıkıntıya sokuyor. Aslında bu problem onlarca yıldır devam ediyor ve öyle kolayca da çözülmeyecektir. Daha fazla ajan görevlendirme ve Özel Operasyonlara bağlı birlikleri yerleştirme gibi çözümler daha fazla riski beraberinde getirecektir.

Amerikan Genelkurmay Başkanı General Martin Dempsey’nin PBS’ye verdiği mülakat, bilgi eksikliğine dair canlı bir örnek. Geçen yıl Musul’un düşüşüyle ilgili ABD’nin herhangi bir planı olup olmadığına dair bir soruya şu cevabı verdi: “Hayır, yoktu. Bizi şaşırtan şeyler oldu; (İslam Devletinin) Suriye’nin içinde ve Irak’ın kuzeybatısında kendi koalisyonlarını bu ölçüde kurabilmesi, ortaya koyduğu askeri kapasite, Irak güvenlik güçlerinin çöküşü… Evet, ilk günlerde böyle birkaç sürpriz oldu.”

Peki ders alındı mı? Pek öyle görünmüyor: Yaklaşık bir yıl sonra ABD Ramadi’nin düşüşüne yine hazırlıksız yakalandı. Yanlış giden neydi?

Öncelikle CIA İslam Devleti içinde bir casusluk ağı kurmak için ortaklarla çalışmalı. Cihatçıların istihdamı bir “İmkânsız Görev” değil. İslam Devleti zehirli ve yerleştiği her yerde düşmanlar kazandı. Ama bu bölgede çalışmak için CIA’in pratiklerini değiştirmesi lazım – daha fazla operasyonel riskler almalı ve İHA saldırılarına ve diğer gizli araçlara orantısız vurguyu azaltmalı.

CIA Başkan Yardımcısı Michael Morell’a göre istihbarat problemleri 11 Eylül 2001 öncesinden beri hep var. The Great War of Our Time başlıklı kitabında bu başarısızlıkların 1990’ların sonlarında Usame bin Ladin’i takip eden Alec Station birimiyle başladığını ve Irak Savaşı ve Arap Baharıyla devam ettiğini belirtiyor. Morell’a göre, CIA’in -basitçe söylemek gerekirse- yeterli bilgisi yok. 

(…) Morell, CIA’in en son Arap Baharıyla şaşkınlığa uğradığını anlatıyor: “Başarısız olduk; zira Arap sokaklarında neler olup bittiğini anlamayabilmek için -büyük ölçüde- bir avuç güçlü lidere bel bağlamıştık. Kendi çerçevemizi oluşturma konusunda gevşek davrandık.”

Morell’in anlattığı meselelerin çözümünün ne anlama geldiği konusunda dürüst olalım. CIA görevlileri, ana casusları bulup saflarına katmak ve böylece cihatçıların ininden muhbir bulabilmek için korunaklı bölgelerinden çıkmak zorunda. “Tel örgülerin arasında” kalmak sadece faydasız değil, aynı zamanda tehlikelidir; 2009’da çift taraflı çalışan Ürdünlü bir ajanın Afganistan’da CIA’in korunaklı bölgesine girip 7 Amerikalıyı öldürmesi örneğinde trajik bir şekilde görüldüğü gibi.

CIA, paramiliter Global Response Staff’a bağlı koruma görevlileri olmaksızın savaş bölgelerinde sokaklara istihbarat görevlileri yollamaktan sakınıyor. Hâlbuki eskiden böyle değildi (…)

Amerikan ordusu İslam Devletine karşı direnişi pekiştirmek için iyi eğitimli bazı subaylarını tehlikeye atmalı. Iraklılar ve Suriyeliler arazide savaşacaklar; ama Amerikan Özel Birliklerinin de savaş alanında onlara dâhil olması halinde, daha iyi bir performans sergileyeceklerdir. Amerikalılar, sadece hedeflere lazer ışını doğrultabilenler değil, aynı zamanda yoldaşlarına akıl hocalığı yapan savaşçılardır. Tıpkı CIA gibi birkaç cesur Amerikan birliği de sokakta, savaşın içinde olmalıdır.

Onlarca yıldır CIA ve ordu, istihbarat problemlerini Ulusal Güvenlik Ajansına bel bağlayarak çözmeye çalıştı. Ama cihatçılar, Amerikan kapasitesine dair sızan bilgilerin eğitimini aldılar ve operasyonlarını gizlemeyi de öğrendiler. 21. yüzyılın cihatçı düşmanına karşı istihbarat toplamak, paradoksal bir şekilde, CIA’in kurucu nesliyle özdeşleşen eski moda casusluğa ve direniş operasyonlarına dönmeyi gerektiriyor.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder