25 Eylül 2016 Pazar

D.IGNATIUS: SOĞUK SAVAŞ BİTTİ, SİBER SAVAŞ BAŞLADI


SOĞUK SAVAŞ BİTTİ, SİBER SAVAŞ BAŞLADI

David Ignatius (Washington Post gazetesi köşe yazarı, ödüllü gazeteci ve kitapları en çok satanlar listesinde yer alan casusluk romanı yazarı)
Washington Post, 15.9.2016

Tercüme: Zahide Tuba Kor

Soğuk Savaş yıllarında Rus nükleer tehditleri üzerine kafa yoran stratejist Herman Kahn, “Zahiri Krizler”den tutun “Kasılma/Spazm veya Acımasız Savaş”a kadar değişen 44 basamaklı bir ölümcül tırmanış merdiveni hazırlamıştı.
Ufukta belirmekte olan siber savaş çağında oyunun kuralları henüz hala tam bir soğukkanlılıkla belirlenebilmiş değil. Bu yüzden hâlihazırdaki Rus-Amerikan ilişkileri oldukça aldatıcı. İstikrarı tesis edebilecek stratejik çerçeve henüz saptamış değil.
Rus bilgisayar korsanları sınırları zorluyor. Son haftalardaki bariz hedefler arasında Demokrat Parti’nin Milli Komitesi’nin elektronik dosyaları, Dışişleri eski Bakanı Colin Powell’ın şahsi e-postaları ve Amerikalı atletlerin şahsi doping testi bilgileri vardı.
Obama yönetimi şimdi buna nasıl mukabele edeceğini düşünüyor. Stratejik tartışmaların çoğunda olduğu gibi şahinlerle güvercinler arasında bir ayrışma var. Ancak Washington’daki yaygın kanaat, Amerikan hedeflerine zarar verip istikrarsızlaştırmak maksadıyla bilgilerin elektronik ortamda çalınıp sızdırılmasının kabul edilemezliği yönünde.
Bir ABD’li yetkiliye göre “Hadler aşıldı. Etkili bir şekilde nasıl mukabelede bulunulacağı asıl zorlu mesele”. Rusya’ya kıyasla dijital altyapıya çok daha bağımlı bir ülke olan ABD için aynı türden bir mukabele çok da akıllıca olmayabilir. Ancak eğer ki net bir sinyal verilmezse kasti heklemeler ve bilgi ifşaatının bir norma dönüşme tehlikesi var.
Bütün dış politika meselelerinde olduğu gibi, bunda da iyi bir başlangıç noktası, kendimizi muhtemel düşmanlarımızın yerine koyarak düşünmeye çalışmaktır. Bununla amaçlanan Rus davranışlarını meşrulaştırmak değil, anlamak ve nasıl kontrol altına alınacağını tespit etmektir.
Ruslar kavgaya hazır halde bekliyorlar. Kendilerini mağdur taraf addediyorlar. Onlara göre ABD, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in otoritesine meydan okuyan demokrasi yanlılarını destekleyerek Rus siyasetini istikrarsızlaştırıyor. Amerikalılara göre ise bu tür kampanyalar serbest konuşma özgürlüğü ve diğer evrensel insan haklarıyla alakalı. Ancak paranoyak ve iktidar düşkünü Kremlin’e göre bütün bunlar ABD’nin “bilgi harekatları”.
Rus yetkililer Amerikan siyasetine karıştıklarını inkar ediyorlar; ancak bazı yorumlarından anlaşılıyor ki Ruslar siyasi istikrarsızlaştırma düellosunda ABD’nin ilk hamleyi yapan taraf olduğunu düşünüyorlar.
(…)
Eğer ki Soğuk Savaş’ın sona ermesinden itibaren ülkenizin küçük düşürüldüğü ve haksız iftiralara uğradığı hissini taşıyorsanız –ki Putin’in dünya görüşünün özü tam da budur– işte bu durumda siber alanda karşı koyma fırsatı gerçekten cazip hale gelir.
ABD, işler iyice tehlikeli hale gelmeden Rus siber müdahalesine karşı nasıl mücadele etmelidir? Geçtiğimiz birkaç hafta içinde bu soruyu yarım düzine üst düzey Amerikalı yetkiliye sordum ve birbiriyle çelişen cevaplar aldım. Geçen sene yayınlanan Savunma Bakanlığı’nın siber stratejisine göre ABD, üç yaklaşımın birleşiminden oluşan bir mukabeleyle bu haince saldırıları caydırmalı: “kendi seçtiğimiz belirli bir tarzda ve belirli bir yerde… mukabele etmek”, daha güçlü bir savunmayla saldırı fırsatını “engellemek” ve saldırılardan kurtaracak fazlaca sistemler oluşturarak “direnç göstermek”.
Ancak birçok yetkili bu resmi stratejiye yönelik birkaç uyarıda bulunmayı ihmal etmedi:
● Amerikan mukabelesi siber alandan gelmemeli. Zira gelişmiş ABD, görece gelişmemiş Rusya’ya kıyasla bu tür saldırılara karşı çok daha savunmasız durumda ve siber silahları da hızlı bir başarı kaydetmesini sağlayacak şekilde, Ruslara yeterince “aşık atacak” düzeyde değil. Uzmanlardan biri bu konuyu şöyle açıkladı: “Kaması seninkiyle neredeyse aynı uzunlukta olan biriyle tutup da bıçaklı kavgaya girmemelisin.”
●  Tıpkı Çinli ve Kuzey Koreli bilgisayar korsanlarına karşı geçmişte yaptığı gibi, Obama yönetimi Rus adımlarına ilişkin bildiklerini daha da fazla ortaya dökmeli. Ancak Moskova’yla kamuoyu önünde münakaşaya girmek faydasızdır ve ABD bu süreçte kendi siber “kaynaklarını ve metotları”nı çarçur edebilir.
Soğuk Savaş’ın “Armageddon ustaları” acaba bu konuda ne gibi bir tavsiyede bulunacaktır? Nükleer dehşet dengesi, sonunda istikrarı besleyici bir unsura dönüşen silahların kontrolü anlaşmalarına yol açmıştı. Ancak bu model siber alanda işe yaramayabilir. Siber savaşçıların Best Buy gibi yerel elektronikçilerden donanımlarını yeniden temin edebildikleri bir dünyada bu tür anlaşmaların işe yararlılığı kanıtlanamaz.

Küresel davranışın normları, –umumi ve özel tartışmalara eşlik eden karmakarışık bir itiş kakış döneminin ardından– deneme yanılmayla ortaya çıkar. İşte bu inişli yokuşlu sürece başlamak Obama başkanlığının son büyük meydan okuması olacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder