5 Haziran 2016 Pazar

P.ZWACK - SURİYE MESELESİ


SURİYE MESELESİ

Peter Zwack (Emekli Tümgeneral, Amerikan Savunma Bakanlığı eski yetkilisi ve Rusya ataşesi; şu anda Milli Savunma Üniversitesi Milli Güvenlik Araştırmaları Enstitüsünde Rusya-Avrasya kıdemli uzmanı)
The Cipher Brief, 1.4.2016

Tercüme: Zahide Tuba Kor

Rusya’nın Ortadoğu’daki kısa ve uzun vadeli hedefleri neler? Bu hedefler son dönemlerde bölgedeki Rus faaliyetleriyle ne ölçüde uyuşuyor?
Rusya ve SSCB 1970’ten beri Suriye’de bulunuyor [Z.T.K. aslında ilk defa 1954’te Çekoslovakya üzerinden Suriye’ye silah satışıyla SSCB, Arap ülkeleriyle yakın ilişkiler kurmaya başlıyor] ve özellikle 1972’de [Z.T.K. Sovyet askeri danışmanlarının] Mısır’dan kovulmasının ardından Suriye daha da önemli bir hale geldi. Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana Suriye, eski Sovyet coğrafyası dışında bir Rus üssünün bulunduğu tek ülkeydi. Rusya Suriye’de istikrarlı bir Baas rejimi istiyor, Esed’in iktidarda kalması tercihi; ama bu, tamamen kendisini ona bağladığı anlamına gelmez. Rejimin düşmesinin bölgeye tamamen kaos, radikalizm ve parçalanma getireceğine iyice kani olmuş durumda. Doğu Akdeniz’deki varlığını sürdürmek istiyor. Öyle görünüyor ki kısa vadede bunu başardı. Geri çekileceğini ilan etmesine rağmen S-400 hava savuma sistemlerini konuşlandırdığı Suriye’deki varlığının gözle görünür bir şekilde değişeceğini falan beklemeyin.

Ortadoğu’daki Rus faaliyetleri Amerikan çıkarlarıyla çelişiyor mu? Eğer çelişiyorsa ABD ne yapabilir?
Her iki ülke de radikal Sünni bir İslami geçiş hükümetine karşılar. Aralarındaki temel farklılık şu ki 2011’den beri ABD, eli kanlı Esed rejimini iktidardan düşürmeyi taahhüt ederek kendisini bağladı; Ruslar ise buna tamamen karşılar. Her iki ülke de IŞİD’i ana tehdit olarak görmekle birlikte, Rusların temel hedefi Esed rejimini tehdit eden isyancılar olageldi; ABD ise IŞİD’e karşı baskı yapıyor. Bu, zaman zaman birbiriyle örtüşen, ikili, epeyce “hareketli” mücadeleler aslında potansiyel olarak oldukça tehlikeli; Rus SU-24 uçağının Türk F-16’ları tarafından vurulmasında gördüğümüz gibi. Rusya’nın İran ve Hizbullah’ın da aralarında olduğu bölgedeki müttefikleri ve vekilleri ABD’nin Türkiye ve Suudi Arabistan gibi müttefikleri ve ortaklarıyla doğrudan bir mücadele içinde. Bu da mevcut zorlu durumu daha da karmaşıklaştırıyor. Kürt ikilemi ise daha da içinden çıkılmaz bir hale sokuyor.

Ortadoğu’da iş tutmaya sıra geldiğinde Rusya’nın ve tabii ABD’nin avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Rusların geleneksel faaliyet alanı (eski Sovyet coğrafyası) dışında, bu denli sağlam ve dikkatlice ayarlanmış bir askeri harekata girişme ve onu sürdürme kabiliyetleri doğrusu bizi şaşırttı. Ancak bu agresif askeri varlık, bir yandan Rusya’nın giderek artan zorlu ve iddialı küresel rolüne dair bir küresel ve yerel bilinç örerken, diğer yandan içinden çıkılamayan birer bela olan Suriye İç Savaşı ve bölgesel Sünni-Şii mezhep savaşında –zaman içinde– bir yüke/engele de dönüşebilir.
İşte bu gerçekliğin farkında olarak Rusya, kısa süre evvel Suriye’den bazı askeri ekipmanını geri çekeceğini ilan etmiş olabilir – ki bu yine ona gerek uluslararası alanda gerekse yurtiçinde çok olumlu bir medya propagandası imkânı sağladı. Rusya’nın sınırlı askeri ve mali kaynağını çeken çok şey var. Bu kaynaklar, gerek Ukrayna’nın doğusunda hiç bitmeyecek gibi görünen toplumsal, mali ve pek de rağbet görmeyen ayrılıkçı çıbanın gerekse petrol fiyatlarındaki tarihi düşüşle ve yüksek enflasyonla hayatta kalma mücadelesi veren bir ekonominin baskısı altında. 2014’ten beri hayat kalitesi düşen kendisini destekleyen ve sıkıntılara katlanan nüfusunu sağlama almaya çalışırken Rusya, zamanla bütün bu faaliyetlerini sürdürmekte de zorlanacaktır.
ABD ise bir yandan Suriye ve Irak’ta IŞİD’le savaşırken diğer yandan daha evvel ilan ettiği Esed rejimini devirme politikasının meydan okumasıyla boğuşuyor. Bu, Rusya’nın Baas rejimini iktidarda tutma niyetiyle tamamen çelişiyor. Her iki tarafın da –müttefikleriyle, ortaklarıyla ve vekilleriyle birlikte– bölgesel çıkış için bir çözüm üzerinde uzlaşamaması, ABD ile Rusya’nın –kendilerini tehdit eden bölgesel istikrar ve radikal İslamcı militan grupları mağlup etme de dâhil– asli ortak çıkarlarına odaklanmalarını zorlaştırıyor.

Ortadoğu’da ABD’yle Rusya’nın muhtemel işbirliği alanları nelerdir?

Devam eden uluslararası ve bölgesel müzakerelerde ve kırılgan ateşkeste neler olup biteceğini bekleyip görelim. Başta bölgesel ve uluslararası radikal Müslüman terörünü etkisiz hale getirme ortak kaygısı olmak üzere, büyük strateji (grand strategy) bağlamında ABD ve Rusya’nın ortak noktaları çok fazla. Gerek Sünni-Şii mezhep çatışmasını ülke ülke bertaraf etmek gerekse Suriye İç Savaşı’ndaki şiddetin en kötüsünü bastırmak için bölgesel olarak birlikte çalışmak her iki ülkenin de çıkarlarına olacaktır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder