5 Haziran 2016 Pazar

GEOPOLITICAL FUTURES - 2016'DA DÜNYA VE TÜRKİYE


2016’DA DÜNYA: TAHMİNLERİMİZİN BİR ÖZETİ

Geopolitical Futures Raporu, 2.12.2015

Tercüme: Zahide Tuba Kor

NOT: Geopolitical Features’ın “2040’a Doğru: Gelecek Öngörümüzün Bir Özeti” başlıklı benzer bir raporunun tercümesine şu linkten ulaşabilirsiniz:



Özet
Gelecek sene ABD, İslam Devleti (İD)’ne karşı mücadelede Ortadoğu’nun mevcut kendi ayakları üzerinde durabilen devletlerine dayalı yeni bir strateji benimseyecektir. İD’le komşu olan bölgedeki dört büyük devlet –Türkiye, İran, Suudi Arabistan ve İsrail– savaşa dahil olmak istemiyorlar; ama ABD, İD’i mağlup etme ve bölgeyi istikrara kavuşturma yükünü üstlenmesi için bunlardan en az birini teşvik etmeye çalışacaktır. Bu ülkenin, Suriye’deki çıkarlarını korumak için Amerikan desteğiyle harekete geçmek zorunda kalacak Türkiye olacağını zannediyoruz. Yine ABD’nin Ukrayna’da bir uzlaşma için arabuluculuğa yardımcı olacağını ve müttefiklerini Rus sınırı boyunca güçlendireceğini bekliyoruz.

Avrupa 2016’da birçok meydan okumayla yüzleşecektir. İktisadi krizin Yunanistan’dan İtalya’ya taşınacağını tahmin ediyoruz; zira İtalya hâlihazırda yüksek işsizlikle ve artan borçlarla baş etmek zorunda. Paris’teki son terör saldırısıyla birlikte iyice karmaşık bir hal alan Avrupa’nın mülteci krizi de derinleşecektir. Bu sorunun çözümü, ortak bir mülteci politikası üretmek ve Avrupa’nın dış sınırlarında devriye gezebilecek bir kuvvet kurmak olacaktır. Ancak bu sorumluluk, –Yunanistan ve Macaristan gibi daha zayıf ülkelerin sınırlarını koruma sorumluluğunu almak istemeyen– üye devletlerin üstlenebileceğinden çok daha büyüktür. Bu iki krizin yanı sıra, AB’nin Ukrayna’da uzlaşma için arabuluculukta öncü rol oynamakta başarısız kalması, 2016’da Avrupa’yı saracak parçalanmayı yansıtmaktadır. Rusya’ya gelince, ister resmi olsun isterse gayriresmi, Ukrayna’da bir anlaşmayı kabul edecektir. Ancak Rusya’nın nihai hedefi, Ukrayna da dahil kendisine komşu olan Avrupa ülkelerinin tarafsız kalmasını sağlamaktır. Bu yüzden ordusunu [sınıra] konuşlandıracak ve ABD de [Rusya’yı] çevreleme hattını güçlendirmeyi sürdürmek zorunda kalacaktır.

Asya’da Çin’in mevcut otoriterliği, su yüzüne çıkmaya başlayan temel iktisadi problemlerle birlikte bir ölçüde artacaktır. Çin hükümeti, Güney Çin Denizi’ne yönelik istilasını bölgenin başat gücü olduğuna halkını ikna etmek için kullanacaktır; ancak bu, çatışmayla sonuçlanmayacaktır. Çin, iktisadi dengesizliğini kontrol altında tutmak için tedbirler alacak ve bu da Çin’le ihracata bağımlı olan ekonomileri etkileyecektir.

Ortadoğu, 2016’da İslam Devleti’yle baş etme problemiyle kendini tüketecektir. Tahminimiz o ki İD, faaliyetlerini Suudi Arabistan, Mısır, Yemen ve Libya gibi ülkelere yayacaktır. Hatta Arap dünyasının ötesinde Sahra Altı Afrika’ya ve Asya’nın güneybatısına kadar da uzanabilir. Ancak odaklanacağı asıl nokta, Suriye ve Irak’taki topraklarını savunmak olacaktır; hâlihazırda kontrol ettiği alanların çoğunu eline tutabilecek ve hatta Esed rejiminin ya da rakip isyancı grupların kontrolündeki bazı bölgelere de girebilecektir. İD’in kapasitesini hafife alan ABD’nin 2016’da arzu edilen herhangi bir sonuca ulaşması muhtemel görünmüyor. Yukarıda da belirtildiği üzere Türkiye, çatışmanın kendi sınırına yayılmasıyla birlikte İD’le baş etmek zorunda kalacaktır.

Küresel meselelerin cereyan ettiği alanların çevresinde kalan ülkelerde de bazı değişimler bekliyoruz. 2016 Latin Amerika’da parlak bir yıl olmayacak; ancak sol politikalardan uzaklaşmasıyla kendini yeniden tanımlama yılı olacaktır. Latin Amerika Çin’deki talebin yavaşlaması, Amerikan dolarının güçlenmesi, iktisaden hammadde ihracatına bağımlılık ve düşük emtia fiyatlarının beraberinde getirdiği olumsuz mali etkilerle boğuşmaya devam edecektir. Bölgenin sol eğilimli ana ekonomileri olan Arjantin ve Brezilya, ticareti geliştirme ve kamu harcamalarını yavaş yavaş dizginleme gibi daha merkez sağ politikalara kayan tedrici siyasi ve iktisadi reformlara girişecektir. Bu reformlar sözkonusu ülkeleri 2016 yılında doğrudan yabancı yatırım için daha cazip merkezler haline getirecektir. Ancak önümüzdeki sene aşırı iktisadi ve siyasi dalgalanmaları devam edeceğinden Venezüella, bölgedeki bu gidişata aykırı bir örnek olacaktır. Çin’in iktisadi yavaşlaması Afrika’daki bazı ülkeleri olumsuz etkileyecektir. Ayrıca kıtadaki bazı ülkeler petrol ve diğer emtia fiyatlarındaki düşüşün olumsuz etkileriyle yüzleşmektedir. Ancak kıtanın parlak noktası, büyüme oranlarının yüksek olduğu Doğu Afrika ülkeleri –yani Etiyopya, Kenya ve Tanzanya ekonomileri– gibi görünüyor. Genel olarak 2016’da Afrika’da ciddi bir siyasi dönüşüm öngörmüyoruz. Avustralya ihracat piyasasına bağımlı olmayı sürdürecek; temel stratejisi, ABD’den destek karşılığında askeri maceralara destek vermek olmaya devam edecektir.

Temel tahminlerimizin öne çıkanları:
• ABD küresel meseleleri şekillendirirken stratejisinin yönünü, temel olarak kendi askeri kuvvetini kullanmaktan bölgeler arasında bir güç dengesini teşvik etmeye doğru değiştirmeye devam edecektir.
• ABD’nin İran’la ilişkileri –İran’ın nükleer programının geleceğine bakılmaksızın– güçlenecektir.
• ABD Ukrayna’ya müdahil olmayacak, ama Rusya ile Avrupa arasında bir güç dengesinin kurulmasını teşvik edecektir. Ruslar ve Amerikalılar 2016’da Ukrayna çatışmasına ilişkin olarak gizli veya açık bir uzlaşmaya varacaklardır.
• Avrasya’daki istikrarsızlık artacaktır.
• Avrupa’da iktisadi kriz, mülteci krizi ve Paris saldırılarıyla birlikte terörizmden duyulan endişe önce 2016’da insanların, daha sonra da malların serbest dolaşımına bir sınır getirmek zorunda bırakarak AB’nin yüzünü değiştirecektir. Üye devletler özerkliklerini artırırken AB’nin gücü zayıflayacaktır.
• Almanya, Yunanların yerine getiremeyecekleri anlaşmalarla Yunanistan’daki mali krizin üstesinden gelmeye çalışmaktadır. 2016’da bu krizin merkezinin Yunanistan’dan batık krediler problemiyle yüzleşen İtalya’ya kayması muhtemeldir.
• Çin Komünist Partisi’nin otoriterliği biraz daha artacak ve Çin’in temel iktisadi problemleri zaman zaman nükseden krizlerle giderek büyüyecektir.
• Güney Çin Denizi üzerindeki ihtilaflar 2016’da ciddi bir çatışmaya yol açmayacaktır. Ancak Çin hükümeti, büyümenin yavaşlamasına rağmen bölgede hâkim güç olduğuna halkını ikna için bu meseleyi kullanmaya devam edecektir.
(…)
• Türkiye kendini korumak için, ABD’nin de desteğiyle, Suriye’de daha aktif bir rol oynayacaktır. Süreç Suriye’ye ani ve kuvvetli bir giriş şeklinde işlemeyecek olsa da Türk operasyonlarında yavaş ama sağlam/istikrarlı bir artış bekliyoruz.
• Benzer şekilde, Rusların Suriye’deki varlığından ve küresel enerji fiyatlarında düşüş de dahil çeşitli konulardan endişe duyan Türkler, ABD’ye yaklaşacaklar ve Ruslara daha düşman hale geleceklerdir. Gelecek yıl Türkiye’yi Ortadoğu’da bölgesel bir güç olarak göreceğiz.
(…)

Diğer Tahminler:
ABD:
• Amerikalılar bazı Ortadoğu ülkelerini İD’i mağlup etme ve bölgeyi istikrara kavuşturma yükünü ele alması için teşvik edecektir. Ancak birbirlerini dengeleyeceklerinden bu ülkelerin hiçbiri bölgede hâkim güce dönüşemeyecektir.
• ABD, İD’e karşı İsrail’in adımlarını sınırlandırmaya çalışacaktır ki İslam dünyasında [İsrail saldırıları karşısında] İD’i desteklemeye dönük bütüncül bir duruş ortaya çıkmasın.
• Güney Çin Denizi krizinde ABD, Çin’in istilasına karşı bölgeye kuvvetlerini getirecek, ama bir çatışmadan da kaçınacaktır.

Avrupa:
• Ukrayna meselesinde bir uzlaşmayı müteakip ABD, Baltıklardan Karadeniz’e kadar uzanan coğrafyada Avrupa ülkelerine destek vermeye ve kaynaklarını konuşlandırmaya devam edecektir.
• Rusya’ya komşu olan Amerikan müttefikleri, Ukrayna konusunda Moskova’ya verilecek bir tavizin Rus egemenliğinde bir Ukrayna’nın başlangıcı olmasından korkacaklardır. Ancak Almanya, doğusunda bir çatışma endişesinin ortadan kaldırılmasından dolayı memnun olacaktır. Diğer meselelerle boğuşan Avrupa’nın kalan kısmı ise olan bitene kayıtsız kalacaktır.

Asya:
• Doğu Asya’nın çevresi (periphery) için bu yıl son derece zor geçecektir. Gerek sanayi ürünü gerekse doğal kaynak ihracatçısı ülkeler, bir zamanların yükselen ekonomisi olan Çin’e bağımlılıklarının sonuçlarıyla yüzleşeceklerdir.
• Orta Asya’da para biriminin zayıflığı ve işten çıkarmalar yüzünde protestolar yaşanabilir; ancak iktisadi kötüye gidiş, iktidarda kalmak için havuç ve sopayı başarılı bir karışımla kullandığını çoktan ispatlamış Orta Asya rejimlerini tehdit etmeyecektir.
• Diğer Asya ve BRICS ülkelerine kıyasla Hindistan, 2016’da konjonktürün aksine bir iktisadi başarı yaşayacaktır. Hindu milliyetçiliği ve Hindistan’ın diğer tarihi ayrılıkları büyük bir kargaşaya yol açmayacaktır.

Ortadoğu
• İslam Devleti Suudi Arabistan, Mısır, Yemen ve Libya gibi ülkelerdeki faaliyetlerini genişletecektir.
• İD mevcudiyetini Sahra Altı Afrika ve güneybatı Asya’da da artıracaktır.
• İD’e karşı Amerikan çabaları 2016’da beklenen sonuçları vermeyecektir. İD taktik bazı gerilemeler yaşayabilir; ancak onu stratejik anlamda bölgeden çıkarmak aşırı derecede zor olacaktır.
• İsrail, stratejisini değiştirmeksizin ölçülü bir şiddetle yaşamaya devam edecektir.
• Suudi Arabistan lüzumsuz riskler almadan gücünü test etmeye devam edecektir.
• Kuzey Afrika dramatik değişimler olmaksızın yoluna devam edecektir.

Diğer bölgeler

(…)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder