15 Mart 2016 Salı

B.HONG - ÇİN ORDUSU KÜRESEL YAYILMASINI SÜRDÜRÜYOR



YAVAŞÇA VE İNATLA ÇİN ORDUSU KÜRESEL YAYILMASINI SÜRDÜRÜYOR
Brendon Hong
The Daily Beast, 29.2.2016

Tercüme: Zahide Tuba Kor

Amerikan, Fransız, Alman, İtalyan ve Japon askeri üslerine ev sahipliği yapan Afrika Boynuzu’nun minik ülkesi Cibuti şimdi bir de Çin ordusunu ağırlamak üzere. Geçen kasım ayında Çin ile Cibuti, -ağustos ayında bir Amerikan ileri karakolunun tahliye edildiği ülkenin kuzeyindeki Obock bölgesinde- bir donanma üssü kurma konusunda anlaştı.
Mevcut Amerikan üssü Camp Lemmonier’in ABD’ye maliyeti, gerek verilen kira gerekse kalkınma yardımı olarak toplamda 70 milyon dolar. Çin ise 10.000 askerini konuşlandıracağı üs karşılığında Cibuti’yle Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’yı birbirine bağlayan 3 milyar dolarlık demiryolu inşasını tamamlama ve Cibuti limanını 400 milyon dolar yatırımla genişletip modernize etme sözü verdi.
Bu, Çin’in denizaşırı ilk askeri üssü olacak. Çinli yetkililer, üssün bir lojistik ve tedarik merkezi olacağını söylüyor, kulağa gayet masum gelecek şekilde. Ama üssün yeri son derece stratejik bir noktada (…)
Aslında her kim Cibuti’nin stratejik pozisyonunu kontrol ederse küresel ticaretin kilit bir geçidini kontrolü altında tutuyor demektir.
(…)
Çin’in Cibuti’deki bu yeni üssü Afrika ve Ortadoğu politikasından bağımsız değil. Geçtiğimiz aralık ayında Devlet Başkanı Xi Jinping Çin’in Afrika’daki ortaklarına 60 milyar dolar vaat etti. Ertesi ay da Suudi Arabistan, Mısır ve İran’ı ziyaret etti.
Yıllardır Suudi Arabistan, Çin’in en büyük ham petrol tedarikçisi olageldi (şimdi ise zaman zaman Rusya bu alanda Suud’un karşısına bir rakip olarak çıkıyor) ve 2014’te iki ülkenin ticaret hacmi 69 milyar dolara ulaştı. Çin, [Mısır’ın eriyen] döviz rezervine destek için Mısır Merkez Bankasına 1 milyar dolar borç verecek. Yine Xi, İran’a yaptırımların kalkmasının ardından Tahran’ı ziyaret eden ilk devlet başkanı oldu ve gelecek 10 yıl boyunca ticaret hacmini 600 milyar dolara çıkarmak üzere toplamda 17 anlama imzaladılar.
Ticaretin ötesinde Pekin artık Ortadoğu jeopolitiğine de ilgi duyuyor. (…)
Cibuti’deki yeni üs, Çin donanmasının yayılmasının bir unsuru olarak da görülebilir; anavatana yakın coğrafyadaki toprak ihtilaflarının ve -Çin ticaretinin bir milli güvenlik meselesi olarak görüldüğü bölgelerde ve kendi arka bahçesinde- Amerikan nüfuzuna karşı atak yapma arzusunun da tetiklediği bir yayılma…
(…)
Kongre’nin talebiyle Pentagon’un, Asya-Pasifik bölgesinde Amerikan stratejisinin bağımsız bir göz tarafından değerlendirilmesi için görevlendirdiği Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi ocak ayında raporunu yayınladı. Rapor Güney Çin Denizi’nin –çok sayıda Çin uçak gemisinin devreye girmesiyle- 2030’a kadar “adeta bir Çin gölü”ne dönüşeceği konusunda uyarıyor.
(…)
Nihayetinde Çin’in Cibuti üssü Xi’nin “Tek Kuşak Tek Yol” inisiyatifinin bir parçası niteliğinde. Yüzeysel olarak bakıldığında Çin ile birçok ticaret ortağı arasında iktisadi bağları derinleştirme projesi gibi gözükse de Çin’in inşa etmekte olduğu, genişlettiği veya ilgilendiği limanlar dizisine dikkatle bakmak gerekir.
Sri Lanka’nın başkentinde inşa ettiği Colombo Liman Şehri ki liman işletilmeye başlandığında Çin, bu liman şehrinin asıl sahibi haline gelecek. Bangladeş’in Chittagong limanını dönüştürmeyi istiyor (ama Japonya buraya çoktandır el attığından bunu gerçekleştiremeyebilir.) Pakistan’daki serbest ticaret bölgesi Gwadar Limanını bir Çin devlet şirketi 40 yıllığına kiraladı. Petrol ve doğalgaz boru hattını güvence altına almak için Burma’daki Maday Adasındaki bir limana 2,5 milyar dolarlık yatırım yaptı. Seyşeller’de korsanlıkla mücadele operasyonlarında yakıt ikmali noktası olarak bir limanı kullanıyor. (…)
10 yıl evvel hazırlanan Booz Allen Hamilton raporu, büyük deniz geçiş noktalarında ve stratejik yerlerde sıralanan bu limanlara “inci dizilen bağ” adını vermişti. 
Şimdi ise Çin ordusunun batıya doğru yayıldığını görüyoruz. Çin, dış politikasında başka devletlerin içişlerine karışmama prensibini sürdürdüğünü söylese de askeri birliklerinin Cibuti’ye ayak basmasıyla görülecek ki Xi’nin “Tek Kuşak Tek Yol” iktisadi planının aslında güçlü bir askeri bileşeni var. Çin küresel denizcilik rotalarında iktisadi ve askeri hakimiyet kurma çabasıyla aslında tedirgin/rahatsız edici bir örnek teşkil ediyor.

(…)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder